Hoşçakal Yaz

Hoşçakal yaz... Ne güzel başlamıştın bu sene, ama şimdi gitme zamanın. En sevdiğim mevsim ilkbahar olsa da İzmir' de o kadar az gösterir ki o güzel yüzünü, sanırım bu yokluktan ben yazı daha çok severim diğer mevsimlerden.  Yazın gün doğarken erkencidir, batarken de hiç acele etmez. En çok bu yönünü severim. Karanlık beni boğuyor sanırım. Çocukluktan beri sevmem karanlığı.  Bir de yaz mavidir benim için, en çok da mavidir benim rengim. Sıcaklar elbette bunaltıyor, İzmir' de yaşıyorsanuz ve sıcaktan şikayet etmiyorsanız normal karşılanmazsınız zaten. Olsun varsın, ben soğuktan nefret ederim. Hava soğuduğunda en çok evsizler gelir aklıma, içim daha çok üşür. Velhasıl yaz iyidir derim her zaman, damlar akmaz, pencereler üşümez, okul çocukları daha güvendedir.

Yaz, eşimin ilk kez hala olmasının bana etkisi olarak, benim yeni bir sıfat daha edinmemle başladı. Ben enişte oldum.  İnsan evlendiğinde de enişte olur da ben o zaman çok sevmiyorum bu sıfatı, abi bana daha samimi geliyor.  Eşimin erkek kardeşi de aynı fikirde olduğundan hep abiydim ben, ablamın eşi de benim için hep abi. Tatlı bir kızımız var, haziranla birlikte ailemize katılan minik bir can.  Haziran beni enişte yaptı, ya  Temmuz geri kalır mı, o da beni ikinci kez abimin dede olmasının sonucu büyük amca yaptı bir kez daha. Yazın bizim ailemize iki minik kızımız katıldı. İnsanın çocuğu onbeş yaşında olunca bu minikler çok farklı geliyormuş bunu anladım. Bir ara bizim oğlana baktım da, ne çabuk büyüdü. Yıllar çok çabuk geçiyor, biz yaşamın telaşında kaçırıyoruz akıp giden zamanı.

Oğlumun doğum günü hep okulun kapanış haftasına denk gelir. Bu sene üstüne üstlük sınava denk geldi. Okul kapandıktan bir gün sonra ingilizce PET seviye sınava girmek, üstüne üstlük bunun doğum gününe rastlaması bizim genci epey sinir etti. Geleceği için gerekli, kaçamadı bu durumdan. Başarılı geçen sınav sonrası biz, minik bebeği görmek ve yaz tatilinin ilk aşaması için İstanbul' a yola koyulduk. Bu sayede bizim delikanlının bu seneki doğum günü iki şehirde de kutlanmış oldu. Ramazan Bayramı' nı da birleştirince İstanbul' da çifte bayram yaşadık. Aile ile geçirilen bayramları çok seviyor ve öenmsiyorum ben. Birileri alınmasın hemen, tatil herkesin hakkı, ama benim tercihim bayramları bayram gibi yaşamak. Damat olmanın tüm avantajını yaşamak güzel oluyor bayramlarda, elde açılmış baklavanın en güzel yeri ikram ediliyor, kesilen ilk börek dilimi de damada oluyor bayram sabahı. 

İstanbul' a gidilir de gezilmez mi. İstanbul, tüm olumsuzluklara rağmen dünyanın en güzel şehirleri arasında hep birincidir benim gözümde. İlk gördüğümde vurulmuştum bu şehre, aradan uzun yıllar geçse de durum değişmedi.  İzmir vazgeçilmez aşkım ise,  İstanbul da  onu aldatabileceğim tek şehir. Ama kalbimin döneceği ve huzur bulacağı yer her zaman Ege' nin İncisi İzmir' im.  

Bayram bitince oğlanı anneannesinde bıraktık. Yazı orada geçirmeyi çok seviyor, zira özlüyor anneannesini, dayısını. Çalışan anne babanın çocuğu olmanın zorluğu her yaşta hissediliyor olmalı. Dönünce bu kez ana-baba diyarım Bodrum' da düğünümüz vardı. Uzun bir süredir gitmemiştim Bodrum' a. Gidince özlediğimi farkettim, daha sık gitmeliyim. Hem beldemi, hem ailemin bir kısmını hem de eskiyi biraz daha hissetmek için daha çok ziyaret etmeliyim. İnsan dünyada günleri eskidikçe geçmişiyle daha çok bağ kurmak istiyor.

Yazın, en çok özgürlük yanını severim. İçimde özgür bir ruh uyanır benim. Hava durumunun insanları kısıtlamadığı, karanlığın çökmediği aydınlık günlerdir yaz. Haftasonları tazelenir insan. Bazen denizin mavi kollarında, bazen güneşin ısıttığı sahilde bazen de bir kadeh şarabın yudumlarında yaşanır yaz.

Çocukluğumda yazlık sinemamız vardı ilçemizde. Yazın en büyük eğlencemizdi, film değişsin de tekrar gidelim diye sabırsızlıkla beklerdik. Ahmet amcalar kendi sandalyeleri ile gelirdi, Ayşe teyze çiğdem getirirdi. Emine teyze mısır patlatırdı sinemaya gelirken. Biz çocukların en büyük derdi ise gazoz almak olurdu film arasında. 

Bu yaz bir dünyaya geliş mucizesi bizim balkonda olacaktı da, maalesef sonu mutlu bitmedi. Güvercinler, panjurları kapatmayı unuttuğumuz bir günde saksımıza yumurtlamışlar. Ancak yirmi yedi günün sonunda ebeveynleri bunun olmayacağına ikna olup terkettiler yumurtaları. Biz de çok üzüldük bu duruma, sanırım gerekli ısıyı ayarlayamadılar, malum burası çok sıcak.

Geçen günlerin ardından Mert'in dönmesiyle, yokluğunda iyice sessizleşen evimiz eski neşeli günlerine döndü. Hem de anneannesiyle dönünce evimiz bir süre daha aile olmanın yoğunluğunu daha çok yaşadı. Yazılarımı takip edenler kayınvalidemi gerçekten sevdiğimi bilirler. Hiç gitmesin istesek de onu kısa bir süre sonra uğurladık. 

Kurban bayramları maalesef çalışırım her zaman. Projeler yoğunlaşır Kurban Bayramlarında ve ben bayramın ilk günü dışında fabrikada olurum. Eşim de yıllardır alıştı kurban bayramlarında bensiz olmaya ne yazıkki. Ancak bayram sonrası ailece tatile çıkabildik. Tatilden önceki dönemde ne kadar yorulduğumu fazlasıyla hissettim bu güzel haftada. Üstüne üstlük tatilin ilk üç gününü grip olup yatakta geçirdim.

Bu hafta sonu da bir hoşçakal demek istedik giden yaza, okul öncesi son hafta sonumuzu değerlendirdik. Sevimli bir veda oldu, sincaplarla. Giden yazın ardından bir anmasak giden günleri eksik kalırdık.

Pazartesi başlıyor bizim okul günlerimiz. Kıyafet, ayakkabı derken yorgunluk kahvemi içiyorum.