Ocak Yansımaları
Gelen yeni yıl hayatımıza biraz sert giriş yaptı. Her biri farklı analiz edilecek olaylar yaşıyoruz. Aslında benim bir kaç yıldır gözlemim, yılların ilk ayının insanlığa pek iyi gelmediği yönünde, Genelde tanıdık simaların ölüm haberleri ile başlar yeni yıllar. Böyle düşünerek belki de bu kötü günlerde kendimi gelecek aylara dair rahatlatıyorum. Yılın geri kalan aylarının daha iyi olacağına dair inancımı ayakta tutuyorum.
Aslında şöyle bir baktım geçmiş yıllara, ocak ayında kimleri yitirmişiz diye. Liste Uğur Mumcu ile başlıyor, Toktamış Ateş, Mehmet Ali Birand, İsmail Cem, Ferdi Özbeğen, Gaffar Okkan, Ahmet Mete Işıkara, Münir Özkul, Aydın Boysan, Hayrettin Karaca ilk akla gelenler. Son haber de benim eski yıllarda ölenleri listeye almadığım sınırlarımızın dışından Kobe Bryant ve kızından geldi. Seyrederken büyük keyif aldığım gerçek bir sporcuydu, üzüldüm. Liste saygın ve değerli isimlerle uzayıp gidiyor, yazıyı daha fazla anma defterine dönüştürmek istemedim.. Her birini saygı ve rahmet ile anıyorum. Onlar toplumun ışığı oldular, ışıklar içinde uyusunlar.
İzmirliler olarak bir süredir depremle yatar kalkar olduk. Manisa sürekli sallanırken, Akdeniz de eşlik ederken, Elazığ' dan kötü haber geldi. 17 Ağustos 1999' da gördüm depremin yıkıcı yüzünü. Anlatılması çok kolay değil o gecenin. En uygun ifade belki de şaşkınlık hatta şok olur yaşadığımız anlara dair. İnsan psikolojisini gerçekten çok zorluyor deprem anı ve sonrası yaşananlar. Hala o gece hissettiklerimi tam olarak yazmaya hazır hissetmiyorum kendimi, hatırladıkça yaşıyorum, gözümün öüne geliyor bitmeyen 48 saniye. Meğerse ne uzun süreymiş, bilmiyordum o güne kadar. 6.8 şiddeti duyduğumda eyvah dedim önce, sonraki tepkim kaç saniye sürmüş oldu. Oysa ki biliyorum saniyelerin farklı tanımlandığını Elazığ' da o gece. Sözün bittiği noktada deprem gerçek diyorum ve sabır diliyorum.
Aslında yıl ABD-İran atışmasıyla, savaş çıkacak mı endişesiyle başladı. Oysa ki böyle bir olayın olmayacağını uzmanlar çok iyi biliyordu. Savaşın savunulacak en küçük bir yanı yok. Çocuklar ölürken neresinden tutalım bu saçmalığın. Ölüm aslında yaşamın gerçeğinde var, bunu dinlerle ya da inandığınız herhangi bir fikirle ilişkilendirebilirsiniz. Sonucu değiştirmiyor yaklaşım noktanız, insan yaşamı bir şekilde son buluyor, en azından bizim yaşam dediğimiz çerçevede bulunmuyor bu hayatlar artık. Belki çok mantıksal bir yanı da yok, nefes alma eylemi neden biter. Eminim bunun bilimsel mantıklı açıklaması vardır, ancak benim şu anki derdim tüm nedenlerin ötesinde insan niye bir savaşta ölsün, ya da bir başkasının ölümüne sebep olsun. Ben savaşları hiç bir şekilde izah edemiyorum, etmek istemiyorum. En çok da çocuklara üzülüyorum, ölen çocuklara, ailesiz kalan çocuklara.
Büyük üstad Nazım Hikmet'in aşağıdaki dizeleri anlatıyor savaş çocuklarını,
KIZ ÇOCUĞU
Kapıları çalan benimkapıları birer birer.
Gözünüze görünemem
göze görünmez ölüler.
Hiroşima'da öleli
oluyor bir on yıl kadar.
Yedi yaşında bir kızım,
büyümez ölü çocuklar.
Saçlarım tutuştu önce,
gözlerim yandı kavruldu.
Bir avuç kül oluverdim,
külüm havaya savruldu.
Benim sizden kendim için
hiçbir şey istediğim yok.
Şeker bile yiyemez ki
kâat gibi yanan çocuk.
Çalıyorum kapınızı,
teyze, amca, bir imza ver.
Çocuklar öldürülmesin
şeker de yiyebilsinler.
(1956)
Bir de virüsümüz var, Korona virüsü bu aya dair. Daha ülkemizde görülmedi, ancak 18 ülkede görüldüğü ve hızlı yayıldığı görüşü varken, bir diğer görüş gripten her yıl ölenlerin bu sayının da ötesinde olduğu. İnsanoğlu en çok konuşmayı seviyor, uzman olup olmaması hiç farketmez konuşması için. Açıkçası çok alanım olan bir konu değil, sadece dünyada yaşayan bir fert olarak abartmadan endişeli izliyorum. Sorunun özü biraz daha hijyen konusundaki ihmalimiz. Maalesef toplum olarak bireysel temizliğimize gerekli özeni göstermiyoruz. Bu konudaki farkındalık, adı ne olursa olsun bir takım virüsleri uzak tutmak için önemli ölçüde fayda sağlayacaktır.
Beni tanıyan sayın okuyucum bilir, kahveyi çok severim. Bundan dolayı da kahve mekanlarını sıkça tercih ederim. Otururken de etrafı gözlemlerim. Severim insana dair olanı. Yan masamda gençler var, ben de gencim de hani benden bir miktar daha az yaşamış bu dünyada diyelim. Konu evliliğe geldi, bak şimdi alanıma giriyorlar, vallahi kızımızın bu konudaki tavri bana mantıklı geldi. Kızımız öğretmen, doğu şehirlerimizden birinde. Oğlumuz ise Türkiye' nin epey bir batısında teknisyen. Aileleri İzmir' de, tanışalı da az zaman olmuş henüz. Oğlumuız aceleci, evlenmek istiyor. Aradaki mesafe kızımızı düşündürüyor, tayin olasığı da yokmuş yakın zamanda. Kızımız hem daha birbirimizi yeteri kadar tanıyamadık diyor, hem de ne zaman görüşeceğiz diyor. Kahvemi yudumlarken kızımızın güzel ve kırıcı olmayan ifadelerine kulak misafirliği yapıyorum, düşünceleri hoşuma gitti. Masalar çok yakın ne yapayım, yoksa dinlemek değil derdim. Dedikoducu biri değilim sayın okuyucum, yanlış anlaşılmak istemem. Zaman sihirli sözcük, zaman çizecektir yazgınızı dedim, güldük hep birlikte. Kahve sıcak, biz sıcak.
Beni tanıyan sayın okuyucum bilir, kahveyi çok severim. Bundan dolayı da kahve mekanlarını sıkça tercih ederim. Otururken de etrafı gözlemlerim. Severim insana dair olanı. Yan masamda gençler var, ben de gencim de hani benden bir miktar daha az yaşamış bu dünyada diyelim. Konu evliliğe geldi, bak şimdi alanıma giriyorlar, vallahi kızımızın bu konudaki tavri bana mantıklı geldi. Kızımız öğretmen, doğu şehirlerimizden birinde. Oğlumuz ise Türkiye' nin epey bir batısında teknisyen. Aileleri İzmir' de, tanışalı da az zaman olmuş henüz. Oğlumuız aceleci, evlenmek istiyor. Aradaki mesafe kızımızı düşündürüyor, tayin olasığı da yokmuş yakın zamanda. Kızımız hem daha birbirimizi yeteri kadar tanıyamadık diyor, hem de ne zaman görüşeceğiz diyor. Kahvemi yudumlarken kızımızın güzel ve kırıcı olmayan ifadelerine kulak misafirliği yapıyorum, düşünceleri hoşuma gitti. Masalar çok yakın ne yapayım, yoksa dinlemek değil derdim. Dedikoducu biri değilim sayın okuyucum, yanlış anlaşılmak istemem. Zaman sihirli sözcük, zaman çizecektir yazgınızı dedim, güldük hep birlikte. Kahve sıcak, biz sıcak.
Gündemimiz ne kadar yoğun geçiyor, her birini kısaca özetlediğinizde daha iyi anladım. Yeni yıla gerçekten de çok hızlı ve hüzün dolu bir giriş yaptık, Umarım devamı daha umut dolu olur bu yılımızın.
YanıtlaSilBazen olumsuzluklar arka arkaya yaşanır, hiç bitmeyecek bu günler diye düşünürüz. Her karanlık bir aydınlığa çıkar.
SilTesadüf olmalı. Bu aralar zaman kavramına ben de kafayı takmış durumdayım:)
YanıtlaSilZaman güzel günleri de getirecektir. İyidir zaman, iyi gelir :))
SilBu yılı başından sevmedim... Deprem ve virüs tehdidiyle gelen toplu ölümler çok moralimi bozdu
YanıtlaSilKötü başladı bu yıl, inanıyorum ki kötü devam etmeyecek. Benim de moralim bozuldu, her gün beşik gibi sallanıyoruz bizim buralrda da. Bugün iki deprem yaşadık 4.5 üstü. Hayırlara vesile olsun diyelim.
Silİç karartan bir ay oldu. Devamının olmaması dileği ile..
YanıtlaSilİnşallah bu kötü günler bir an önce geride kalır.
SilGerçekten çok üzücü şeyler yaşadık son zamanlarda...
YanıtlaSilMaalesef çok kötü günler geçirdik, bitsin gitsin bir an önce.
SilKayıplarla başladık ne yazık ki yeni yıla. Zorluklarla mücadele etme gücümüzü kaybetmeyelim, umudumuzu yitirmeyelim. Dilerim güzel haberler alırız önümüzdeki günlerde.
YanıtlaSilNe yazıkki, üzücü başladık yeni on yıla. Umudumuzu yitirmeyelim gelecek günlere dair. Güzel yorum ve katkınız için teşekkür ederim.
Sil2020 nasıl geldi vallahi
YanıtlaSilBiraz sert geldi, umarım daha sakin gider. Teşekkürler..
SilBen de kulak misafiri olurum zaman zaman. İnsan nelere nelere şahit oluyor.. Her insan farklı bir evren esasında.
YanıtlaSilİstemeden oluyor :)). Çok güzel bir benzetme ve ben insana dair her şeyi seviyorum.
SilYeiyıl ve yeniyılın ilk günlerine dair tespitlerinize katılıyorum, umarım bundan sonra ki aylar daha iyi geçer, iyi olmasını düşünüp buna inanmak istiyor insan. Virüslerde uzak olurlar inşallah, kulak misafirliği hepimizin zaman zaman başına geliyor, yemekte, kahvede tüm maslar dip dibe :)
YanıtlaSilGüzel yorumunuz ve katkınız için çok teşekkür ederim. Ben sonraki günlerin daha iyi geçeceğine inanıyorum. Masalar dip dibe de olsa kahve içmek için değer :))
Sil2019 un kasvetinden kurtulmuşken Ocak ayı onu aratmayacak şekilde geldi. Dediğiniz gibi diğer aylar için umudumuzu kaybetmemek lazım.
YanıtlaSilDiğer aylar için pozitif enerjimizi koruyalım, ben gelecek günlerin iyi geleceğini düşünüyorum. Teşekkürler..
SilBütün bir yıla yayılacak sıkıntıları bir ayda yaşadık hep birlikte. Sizin de benim gibi deprem mağduru olduğunuzu bilmiyordum. Ya da unuttum.
YanıtlaSilUnutmak güzel şey çoğu zaman.
Gerçekten de ne kadar çok sıkıntıyı arka arkaya yaşadık, biz sallanmaya devam ediyoruz. Evet, deprem Tuzla' da askerlik yaparken yakaladı beni 17 Ağustos' ta. Bazen unutmak gerekir.
SilAllah beterinden saklasın demekten başka bir şey gelmiyor elden.
YanıtlaSilAmin, Allah beterinden saklasın bence de. Bunu derken de alınabilecek önlemleri almaya başlamalı, alacak kişiler üzerinde de sorgulayıcı olmalıyız. Yaşananlar kader değil, ihmal . Teşekkürler..
Silİlk başta mutlu yıllar diliyorum. Ocak ayı bizi çok üzdü bir çok doğa olayı,virüs, uçak kazası canımız yaktı. Umarım son bulur. güzel günler bizi bulur.
YanıtlaSilHepimize mutlu bir yıl olsun, en azından bundan sonrası için. Ne kadar kötü yaşanırsa gündem o kadar feraha çıkılır diyelim, umudumuzu koruyalım en azından. Teşekkürler..
SilÇok doğru bir tespit,gerçekten şu ocak ayının bir tık uğursuzluğu var.Geçen sene de Gülriz Suririyi kaybetmiştik yılın başlarında...Umarım güvende olursunuz daha fazla sarsıntı da yaşanmaz.Ben de bazen yan masaya kulak misafiri olabiliyorum ki eminim bizi de dinleyenler oluyordur :)
YanıtlaSilEvet Gülriz Suriri' yi de anmamıza vesile olduğunuz için teşekkürler. Sarsıntılar bitmiyor maalesef, neredeyse her gün bir artçımız var, hafta bir 5 düzeyinde artçı yaşıyoruz Akhisar kaynaklı. Kulak misafiri olmamak mümkün değil :)) Güzel yorumunuz için teşekkürler..
SilYeni yılın nasıl geldiğini anlamayacak kadar yoğun gündemli geldi. Ne düşünmeli nasıl yaşamalı emin olamıyor insan.
YanıtlaSilGündem değişse de kötü haberler gelmeye devam ediyor. Umarım en kısa sürede bu haberler biter. Teşekkürler..
Silİç sesim zaten çok kötü bir yıl olacağını söylüyordu daha bir şey görmedik gibi.
YanıtlaSilAman diyelim, iyi konuşalım iyi olsun demenin yetersizliğinin farkındayım, ancak kötüyü de çağırmayalım. Allah daha kötüsünü yaşatmasın. Teşekkürler..
SilYeni yıl için hep güzel düşündük, ama bu yılın ocağı çok üstümüze geldi.
YanıtlaSilMaalesef biraz kötü bir ayı geride bıraktık, şubat da pek farklı bir başlangıç yapmadı.
SilOcak ayı pek bir garipti umarım Şubatdaha iyi olur. Şiiri okurken gözlerim doldu ne kadar anlamlı 😔
YanıtlaSilDaha iyi geçer umarım, zor günlerin geride kaldığını düşünmek istiyorum.
SilDepremler ve virüsler,devamı gelecek gibi gözüküyor..İzmir dün de sarsıldı,sallanıp duruyoz..Şiir de güzelmiş,emeğinize sağlık..😊
YanıtlaSilSallantı hiç bitmiyor, bu sabah yine sallandık. Akhisar beşik gibi, biz de etkileniyoruz. Güzel yorumunuz için teşekkürler..
SilGerçekten son yıllarda ilk ay hep kötü, ölümlü kazalı vs. başlıyor. Acaba daha mı çok dikkat eder olduk yoksa gerçekten öylemi oluyor?
YanıtlaSilYine önemli konulardan bahsetmişsiniz bu yazınızda. Depremi anlıyorum da, evlerin toz dumana karışmasını, insanlarımızın ölmesini anlayamıyorum. Neden neden diye diye izliyorum acıları... Ya savaş, ya çocuklar? Virüs...hep şüpheyle baktığım, hastaneler...aşılar... :((
Ben geriye dönüp baktığımda maalesef ilk ay kötü başlıyor her gelen yılda. Depremde ölmek kader değil, alınmayan önlemler öldürüyor. Dünyada önlem alan ülkeleri görüp ölümü doğal afet nedeniyle kabul etmek mümkün değil. İlaç endüstrisi bir gerçek ama aşı konusunda son zamanlardaki tepkiyi endişeyle izliyorum, umarım tepki verenler haklıdır, aksi sonucu düşünmek bile istemiyorum.
SilGerçekten parça parça belkide çok dikkat etmedik ama bütün felaketleri bir arada okuyunca evet baya sıkıntılı bir ay olmuş Allah güzel günler göstersin ne diyim kaleminize sağlık
YanıtlaSilGüzel haberleri duyalım gelecek günlerde, teşekkür ederim.
SilOcak aynı sanırım hepimiz çok kötü hatırlayacağız inşallah Şubat güzellikler getirir. Nazım Hikmetin dizeleri ne kadar da güzel anlatmış savaş denen anlamsızlığı
YanıtlaSilÜstadı saygıyla anma fırsatımız oldu, güzel şiiri sayesinde. Kötü günlerin geride kaldığını düşünmek istiyorum. Teşekkürler..
SilOcak daha fragmanmış şubat da gümbür gümbür geldi. Umarım son bulur felaketler.
YanıtlaSil24 ocakları hiç sevmem ilk günkü kadar tazedir acısı.
Aaaaa, 24 Ocak benim doğum günüm. Önemli kayıplarımızın olduğu bir gün maalesef doğum günüm. Doğum günümü kutlarken, Uğur Mumcu, İsmail Cem İpekçi ve Ali Gaffar Okkan' ı saygıyla anıyor, 24 Ocak kararlarının sonuçları konusunda kararsızlığımı koruyorum. Teşekkürler..
SilBu yılın felaket haberleriyle başlamış olmasını, ailemde yaşanan sağlık sorunlarının bizi daha çok üzmesini, ileriki günlerde biteceğine veya minimuma ineceğine, yılın devamında huzurlu ve sağlıklı günler geçireceğimize yormak istiyorum.
YanıtlaSilSağlık problemleri için çok geçmiş olsun, umarım önemli problemler değildir. Güzel günler geleceğine dair umudumuzu koruyalım. Teşekkürler..
SilBir çok deprem gördüm yaşadığım bu sürede, özellikle Erzincan ve yaşadığım için Gölcük depremleri hafızamda derin iz bırakmış. yanlış hatırlamıyorsam Erzincan depremi 1992 yılındaydı. 28 yıl boyunca alınan önlemler o kadar az ki, hatırladığım sadece 1999 Gölcük depremi sonrası yetersiz bir kaç kent dönüşüm projesi. Bu konuda karar vericiler çok kayıtsız kalırken, halk olarak bizler de bunun arkasını aramıyoruz. Yeni bir felakette tekrar önlem alınmadı diyene kadar yetersiz bir kaç TV programı düzenlenir maalesef. Katkınız için teşekkürler..
YanıtlaSilZaman sihirli sözcük, eveeeettt. Kahve sıcak, siz sıcak.😊 Yazının sonunu çok güzel bağlamışsınız👍. 2020 yılından artık güzel haberler almak istiyoruz. Selamlarımla 😊🤚
YanıtlaSilNe güzel bir yorum, çok mutlu oldum. İnşallah güzel haberler gelecektir. Çok teşekkür ederim.
SilBundan sonrası iyi olur inşallah.Bilgilendirmeler için çok teşekkür ederim. Uzun zamandır blog aleminden uzak kaldım ve arkadaşlarımın çalışmalarına göz atma imkanım olmadı. Bundan böyle eskiden olduğu gibi aranızda olmayı istiyorum. İyi çalışmalar.
YanıtlaSilİnşallah güzel günler gelecektir. Sizi daha çok görmek bizi mutlu edecektir. Güzel yorumunuz için ben teşekkür ederim.
SilHic hoş gelmedi yeni yil
YanıtlaSilBiraz kötü geldi evet, umarım değişir gelecek günlerde.
SilÇok güzel bir yazı olmuş.. Yeni yılın ilk günleri endişeli başladı inşallah devamında bu kadar zorluklarla karşılaşmayız. Biz de birkaç güne İstanbul'dan İzmir'e taşınıyoruz İzmir'in sıklıkla deprem yüzünden sallanması korkutucu geliyor ama İzmirliler alışmış sanki ufak ufak sallanmaya.
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim. İzmir'imize hoş geldiniz, ne kadar sallanırsa sallansın güzeldir kutsal topraklarımız.
SilYeni yılda bir şeylerin iyi yönde değişeceğini düşündüğümüzden biraz hayal kırıklığı yaşıyoruz. Değişen sadece takvim aslında.Olsun! Denizde kum bizde umut:)
YanıtlaSilNe kadar olumsuz olursa, her şey düzene girdiğinde de o kadar keyifli olacaktır. Umudumuzu yeşertelim.
SilBu yıl sıkıntılı başladı.Kahveyi de evimizde içelim bu ara...
YanıtlaSilNe yazkki biraz sıkıntılı günler geçiriyoruz. Umarım bu sancılı günleri kısa sürede geride bırakırız. Şimdilik evde içeriz, daha sonra İzmir'in güzelliğinde içmek de nasip olur tekrar. Teşekkürler..
Sil