Yüzleşme
Mesai saatlerini bitirip işten çıktığında günün yorgunluğunu hissediyordu, hava kararmıştı. Canı çok sıkkındı bu akşam. Arkasına dönüp baktı anlamsızca sanki bir nefesin takip ettiğini düşünmüştü, sessizdi. Bunaldığını hissediyordu. İnsanlar, insanların yarattıkları kaos ve yaşananlar. Arabasına doğru yürürken çalışma hayatına alışamadığını, gördüklerinin sol yanını fena acıttığını düşündü. Okul yıllarının idealistliğini düşündü, sonra hayata dair o günkü fikirlerini. Dünyayı kurtarmaya hazırdılar o günlerde arkadaşları ile. Şimdilerde ne o arkadaşlar kaldı, ne de dünyayı kurtarabileceğine dair inancı.
Arabasını çalıştırdığı anda bu gecenin farklı olacağını biliyordu, karanlığa doğru sürmeye karar verdi. Her zaman çok severdi araba kullanmayı. Nostaljik şarkıların çaldığı radyo frekansında eski günleri hatırlatan şarkılar çalıyordu. Uzaklaşmak istediği insanlar mıydı, insana dair inancı mıydı, yoksa kendisi miydi o anda, sadece karışıktı hissettikleri. Eski şarkılar, eski günleri hatırlatıyordu. İlk kavgasını, ilk konseri, ilk aşkı, ilk aldatılışı, ilk gidişi. İlk olan ne varsa geçmişe dair sıraya dizilmişlerdi bu gece, bir radyo kanalının şarkı listesinde. Oysa o anda düşünemediği, hayat kendi yolunu çiziyordu. Akması gerektiği gibi akıyordu. Bazen neşeli bazen hüzünlü.
Kahve içme alışkanlığı edinmişti geçip giden günlerinde. Canı fena halde kahve istedi gecenin karanlığında bilinmeze akan yolculuğunda. Düşüncelerle ilerlediği yolda saat de epey ilerlemiş, gece yarısını geçmişti. Işıkları sönük yanan bir sabahçı kahvesi gördü. İçeri girdiğinde havanın soğuk olduğunu yeni hissettiğini farketti, gülümsedi. İçeride yarı tüten bir sobanın çevresinde bir kaç kişi oturmuş, kendi hallerindeydiler. Derin bir sessizlik hakimdi, herkesin sınırlı sayıdaki sözü bitmiş gibiydi. En acısından kahve istedi, hani kırk yıl hatırı olandan.
Her çektiğinde sigarasını tüketmekte hızlı, ama külünü boşaltmakta bir o kadar ağır davranan yüzü kederli olanını seçmişti, yakınına oturmak için. Sessiz adam kafasını kaldırıp, daha önce görmediği yabancı ziyaretç,ye baktı. Nerden geliyorsun, kimsin diye sordu merakla kahvenin kederli görünen müdavimi.
- Nerden geldiğinin ne önemi var ki nereye gittiğini bilmedikten sonra. Kendimden geliyor, kendime gidiyorum.
Sohbet artık kaçınılmazdı, sessizliğin büyüsü bozulmuştu bir kere.
- Kaçıyor musun?
- Bilmiyorum.
- Kaçamazsın, yüzleşeceksin. Yaşam önce büyütür, fikirlerini olgunlaştırır, sonra senin olgunlaşan fikirlerinle seni yüzleştirir. Temelin sağlam mı, iyi öğrendin mi diye sorgular seni. Sana bunu sınayacak çevre oluşturur, bazen maddi imkan bazen de yetki verir. Fikirlerinin adamı mısın, yoksa başkalarının fikirlerini yansıtan bir figür müsün yaşamda. Eğer fikirlerinin adamı isen bu kez sen sorgularsın yaşamı, kendini bir sabah kahvesinde ya da sahilde bulamayacağın cevapları ararken bulursun. Eğer inandıklarınla yaşadıkların çelişiyor ve sen rahatsızsanbu durumdan, sen olmuşsun demektir.
- Peki bundan sonra ne olacak, ne yapmalıyım?
- Kim bilebilir ki bunu, yaşam akışını çizecek yolunun ve sen bu akışta kendi rolünü belirleyeceksin. Kendini nasıl konumlandıracaksan bu yaşamda, onun sana sunduklarını yaşayacaksın. Hadi yolun uzun, kahven bitti. Yol bekletmeye gelmez, geç oldu. Ne ilk yolcusun bu kahveden geçen, ne de son. Bu yolculuk ne senin ilk yolcuğun, ne de son. Geçmişte farklı yöntemlerle sorguladığın gibi yine sorgulayacaksın olan biteni. Yüzleşme yaşam boyu sürecek.
Döndüğünde sabah ilk ışıklarını cömertçe iletiyordu. Umut bu sabah bir kez daha doğmuştu yeni başlangıçlara, tazelenmişti yaşam.
En kallavisinden yorum yap deseler şu güzel yazıya; özeti, anafikri, esası "nerden geldiğinin ne önemi var ki nereye gittiğini bilmedikten sonra. Kendimden geliyor, kendime gidiyorum." cümlesi olur derdim. Günleri, haftaları, ayları ve hatta yılları özetlemiş bu anlamlı cümle. Not ettim bir yere. Çok sevdim çook.
YanıtlaSilGüzel yürekli dostum, bu yoruma ne karşılık versem bilemedim. Senin pozitif bakışının güzelliği. İnsanın yansımasıdır karşında gördüğü. Ne yaparsak da kendimize, ne söylersek de kendimize değil mi?
SilÇok derin ve sorgulayıcı. Teşekkürler.
YanıtlaSilYaşam ayrıntılarda gizlidir, en zoru insanın kendini sorgulamasıdır. Teşekkürler..
SilBazen uzaklaşmak iyidir.
YanıtlaSilİnsanlardan kaçarken insanlığı aramak......Bu da sizin duyarlılığınız gösteriyor.
Derin manalar içeren yazınız ufkumu açtı....
Bu etkiyi vermek beni çoook mutlu etti. Teşekkür ederim, bu güzel yorum sizin inceliğiniz.
SilYine muhteşem bir yazı. Etkileyici..Yüzleşme yaşam boyu sürecek fakat umutlar asla tükenmeyecektir..
YanıtlaSilHer sabah doğan güneşle umutlar yeşerecektir, yaşam sürdükçe. Güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim.
SilNe kadar etkileyici bir yazı. Emeğinize sağlık :)
YanıtlaSilBeğendiğinize sevindim, teşekkür ederim.
Sil"Eğer inandıklarınla yaşadıkların çelişiyor ve sen rahatsızsan bu durumdan, sen olmuşsun demektir." Benim favori cümlem de bu:)
YanıtlaSilRahatsız olmanın iyi hali bu olsa gerek. Teşekkürler..
SilYüzleşemediklerimiz peşimizi bırakmaz zaten kendi mahkememizi sonlandırmadıktan sonra. Güzel bir yazı olmuş elinize sağlık
YanıtlaSilO yüzleşme muhakkak bir gün gelir ne kadar kaçsak da, her cümlenin sonu olmalı hayatımızda. Virgüllerle yaşayamayız. Teşekkürler..
SilBazı yazılar yazma isteği uyandırıyor bende. Okudukça yazmak istedim, öykünün sokaklarına açılıp yeni insanlarla tanışmayı diledim. Bir de yazıdan bir alıntım var ki bunu böyle yapan hayatı sorgulatıyor: "Şimdilerde ne o arkadaşlar kaldı, ne de dünyayı kurtarabileceğine dair inancı. " Acaba bu değişime değiyor mu hayatın mevcut hali? Veya değdi mi? Neşeli sevgilerle :)
YanıtlaSilBu yorumu okumak benim için büyük mutluluk. Değmiyor, değmese de değişim kaçınılmaz. Geçen günlerimizin ardına baktığımızda neler değişti. Sevgiler..
SilBazen yüzleşmektense kaçmak iyidir diye düşünüyorum.
YanıtlaSilKaçtıkça sonlanmayacaktır, rahatsız edecektir ve bir gün yine yüzleşme kaçınılmaz olacaktır. Teşekkürler..
SilKaçmak iyi bir şey değil, doğru olan yüzleşmek tabii ki ama eğer yüzleştiğin değiştiremeyeceğin bir şey ise sürekli için içini yemektense kabullenmek gerekebilir. Güzel yazı elinize sağlık.
YanıtlaSilDeğiştiremeyeceklerimizi kabul etme sabrı ve gücü dilerim Allah' tan. Ama değiştirebileceklerimiz için pes etmemeliyiz. Güzel yorumunuz için teşekkürler.
SilBu sıra hepimizde bir gitmek özlemi.
YanıtlaSilTa ki önümüze bir kahveci çıkana, bir kahve molası verene dek.... Sonra, dön geri.
Enerjimiz kahve alana kadar desenize :)) Teşekkürler..
SilYine dokurmuşsun Mehmet, kalemine sağlık!
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim arkadaşım, beğenmene sevindim.
SilGüzel bir y azı. Kaçmaya çalışsak da uzaklaşamıyoruz. Kalıp umut etmek ve mücadele etmek galiba en iyisi.
YanıtlaSilNe kadar kaçsak da, ertelesek de bir gün yüzleşmek kaçınılmaz. Teşekkürler.
Silbazen her şeyin tadı kaçıyor işte o zaman umursamaz oluyor insan. :)
YanıtlaSilHaklısınız bazen her yaşanan olumsuz olabiliyor. Her olumsuzluk aynı zamanda olumlu bir haberin temelidir.
SilFelsefi derinliklerle dolu lezzetli ama kısa bir sohbeti keyifle okudum. Teşekkürlerimle :)
YanıtlaSilGüzel yorumunuz, keyif almanız beni çok mutlu etti.
SilÇok güzel bir hikaye olmuş. Hayatta her şey olması gerektiği gibi ilerliyor aslında ve şahsen bunun farkına geç varıyoruz.
YanıtlaSilYaşam kendi içinde her duyguyu barındırıyor, zamanı gelince bize yaşatıyor. Teşekkürler..
Siloleeey sabaha karşı soba başında çayla hayat dersi ne güzeeel :)
YanıtlaSilYazınca ben de özendim. Ne güzeldir soba başında içilen kahve, kestane ve sıcak sohbet değil mi?
Silkeyifle okudum kaleminize sağlık
YanıtlaSilBu kadar güzel ve anlamlı bir yazıya ne diyeceğimi bilemedim... Ellerine sağlık ♥
YanıtlaSilBen ne diyeceğini hissettim, sözün ne önemi var. Teşekkürler..
Silkabullenmekle başlıyor sanırım her şey. yüzleşip sertçe gerçeğimizi kabullenmedikçe hep hoyratça vurmaya devam edeceğiz kendimize. sonrasında dediğiniz gibi akmaya devam edecek hayat bazen neşeli bazen hüzünlü.
YanıtlaSilSürecin en zor yanı da kabullenebilmek olmalı, gerisi kendiliğinden gelişiyor. Yaşam içinde sevinç de keder de var. Teşekkürler..
SilTam kaçarken "kaçınılmaz sohbetlerde" kendine yakalanmak... En sevmediğim...
YanıtlaSilBazen keyifli olabiliyor, karşıdaki kişiye bağlı olarak değişebiliyor.
SilYok sayıp üstünü örtmek yerine yüzleşme yoluna gitmelik en iyisi. Kendinle bir şekilde yüzleşiyorsun da yüzleşmek istediklerin ya evde yoksa😇😇. Sıkı yazıydı bu arada. Tebrikler 😊🤚
YanıtlaSilGüzel yorumunuz için çok teşekkür ederim. Ne kadar yok saysak da yüzleşme gerçekleşecektir yaşamın bir çok noktasında.
Sil"kendimden geliyor kendime gidiyorum" bitmeyen bir döngü ama neredeyse kimse de farkında değil. :)
YanıtlaSilBir gün gelir her insan farkına varır, eğer farkında değilse insan henüz gelmemiştir o gün. Teşekkürler..
Silher akşam bir yüzleşme yaşarız ve her yeni günde yeni başlangıçlara kapılar açarız; bulabilenler için
YanıtlaSilHer gün yeni umutların, yeni başlangıçların habercisidir. Teşekkürler..
SilBen yazmayalı yorumlar ne kadar çoğalmış. Kıskandım :) Eskiden bize hiç yorum yazmazlardı...
YanıtlaSilYorum almak gerçekten çok güzel, çok teşekkürler yorum yazanlara. Ben yorum yazmayı da severim :)) Teşekkürler..
SilÇok güzel bir yazı. Konuşmaları çok beğendim. Dört bir yandan kuşatılmışken kaçmak anlamsızdır. Teşekkürler
YanıtlaSilKaçabilmeyi başarsaydı insan, sürekli bir kaçış arayışında olmazdı. Güzel yorumunuz için ben teşekkür ederim.
SilÇok hoşuma gitti. Kaleminize sağlık...
YanıtlaSilBeğenmenize çok sevindim, çok teşekkür ederim.
SilBazen sabırsız,sonuç odaklı davranıyorum ama sürecin keyfini de çıkarmalıyız valla :)
YanıtlaSilEmeğinize sağlık :)
O sabırsızlık bende de var, Akdeniz genlerime bağlıyorum :)). Sürecin keyfini çıkarmalıyız oysa. Teşekkürler..
SilKendi kendinle yalnız kalmayıp içinle yüzleşmeli insan. Yüzleşmek bizi biz yapar. Arındırır. Güzel bir yazı olmuş. emeğinize sağlık
YanıtlaSilArındırır ne güzel ifade. Kesinlikle haklısınız, güzel katkınız için çok teşekkür ederim.
SilHiç tanımadığımız insanlarla bazen iç dünyamızı daha rahat paylaşıyoruz. Yakınlarımızı kırmamak için mi yoksa anlaşılamama korkusundan mı bilemiyorum ama yabancılarla derin mevzuları konuşmuşluğum çoktur :)
YanıtlaSil"Kardeşin duymaz eloğlu duyar" misali daha rahat oluyor. Açıkçası ben de tercih ederim, daha tarafsız bir paylaşım oluyor kanaatindeyim ve daha sağlıklı geri bildirim alabiliyoruz belki de yüzyüze hiç görüşemeyeceklerimizden. Teşekkürler..
Silİnandığımız ama yaşadığımızın çelişmesi...insanı can evinden vuran bir cümle . Emeğinize sağlık.
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim, aslında biraz mevlevi öğretisi gibi olmalı insan. "Ya göründüğü gibi olmalı, ya da olduğu gibi görünmeli. Teşekkürler..
Silgeçerken bi uğradıım, iyi geceleer :)
YanıtlaSilNe güzel yapmışsın, ben de bir varım bir yokum bir kaç aydır. Biliyorum daha sık uğramalıyım bloglara, senin enerjine hayranım. Teşekkürler..
SilYüzleşmek kaçınılmaz sorgulamak ta öyle..insansan düşünüyorsan hepsi var ama umutta öyle, o en güzeli :)
YanıtlaSilyazınızı sabah uyanınca okudum ve yeni bir gün de bana yeni bir umut oldu, kaleminize sağlık çok güzeldi..
Bu hissiyatı geçirebilmek beni çok mutlu etti. Beğendiğinize çok sevindim, teşekkürler.
SilSiteniz içeriğini ve temasını beğendim.Emeğinize sağlık,sizi takibe aldım.Zaman ayırmak isterseniz sizi de beklerim.Sağlıcakla Kalın.
YanıtlaSilhttps://www.fragmanlarizle.com/
Ben de sizi takibe aldım, Sizin de çok güzel siteniz var, dolu dolu. Güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim.
SilYüzleşme yaşam boyu sürecek derken ne haklı :)
YanıtlaSilKesinlikle çok haklı, yaşam boyu sürecek bu yüzleşme. Kolay değil yüzleşebilmek bazen. Teşekkürler..
SilKimsenin isteyerek çalıştığına inanmıyorum ben bu sabah 8 akşam 5 döngüsü herkesi mutsuz ediyor. Pazartesi sendromu diye hastalık türettik insanlığa daha ne olsun. Kendimizden, insanlardan laçıp kafa dinleyebileceğimiz ve paraya ihtiyaç olmayan bir yere gidebilsek alayımız kaçarız da olmuyor işte :)
YanıtlaSilDeğil mi ya, doğru söze ne denir. Yaşamımızda çalışmak çok büyük pay alıyor, geriye kalan ile tatmin olabilmek çok zor. Keşke dediğin gibi bir yer olsa.
SilKaçmak istediğim çok zamanlar oldu. Ne çare ben de kahramanınız gibi ne istediğimi bilmiyordum. Gençlik halleri :) Çok sıcak, samimi bir hikayeydi. Teşekkürler...
YanıtlaSilSanırım hepimiz dönem dönem yaşıyoruz bu duygu halini. Gençlik öyle kolay bitecek bir dönem değil, sadece dünyada biriktirdiğimiz gün sayısı biraz artıyor. Güzel yorumunuz için çok teşekkürler.
SilÇok güzel bir yazı olmuş.Hayat gerçekten öyle. Ben eski bankacıyım. 24 yılım dolduğunda önümde daha 4 yılım vardı emekli olmaya. Banka ev eş çocuklar derken ,artık çalışmak istemediğimi, dışarıdaki hayatın kaçtığını farkettim. Ani bir karar alarak eşimin de desteğiyle istifa ettim. Resmen kendime geldim. Çocuklarımın daha çok yanında oldum. Sevdiğim hobilerimi yapmaya başladım. Daha sonra emekli de oldum:)Bir saniye bile pişman olmadım. Herkesin gönlünce yaşaması dileğimle.
YanıtlaSilÖncelikle bu güzel yorumunuz ve katkınız için teşekkür ederim. Hayallerinizden peşinden gitmeniz ve mutlu olmanız çok güzel. Bazen insan içindeki sesi dinlemeli, en doğrusunu fısıldayacaktır hatta belki de bağırıyordur bir süredir. Siz ne güzel duymuşsunuz bu sesi. Ben de sizin gibi bitireyim, herkesin gönlünce yaşaması dileğiyle.
SilEvet kaçmayı tercih ediyoruz çoğu zaman ama beyhude bir çaba eninde sonunda yüzleşeceğiz. Teşekkürler.
YanıtlaSilYüzleşme kaçınılmaz, bir gün bir yerde tam olarak zamanını bilemesek de. Hatta yaşam bıoyu bir çok kez. Teşekkürler..
SilÇok beğendim ve samimi buldum :))) Tebrikler...
YanıtlaSilBeğenmeniz beni mutlu etti, güzel yorumunuz için teşekkür ederim.
SilHayata dair çok anlamlı ve güzel bir yazıydı "yüzleşme" . Yüreğinizde birikenler ne hoş akmış, taşmış cümlelerinize. Emeğinize sağlık.
YanıtlaSilyolculuklar bitmiyor hayatta, harika :)
YanıtlaSilBittiğinde yaşam da artık sona eriyor sanırım. Yaşam aktığı sürece gerçeğimiz oluyor yüzleşme, teşekkürler..
SilMerhaba, Blog sayfalarında isminizi görmüş ama daha önce bir yazınızı okuma fırsatım olmamıştı. Hikayeniz ve ifade şekliniz gerçekten çok etkileyici, kaleminize sağlık. Hepimizin dönem dönem kendimizle yüzleştiğimiz ya da tükenmişlik sendromu yaşadığımız zamanlar oluyor. Ben de bu tükenmişlik ve arayış içerisinde bulunduğum bir dönemde (eşimin de desteği ile) Antalya'dan İzmir'in Seferihisar ilçesine taşındım. Cittaslow (Sakin şehir) şehirlerinin başkenti olan Seferihisar'da artık daha sakin bir hayat sürüyoruz. Pazarlama işimi devam ettirsem de artık eskisi kadar seyahat yapmıyor, hafta sonu olunca çocuklarım ve eşim ile birlikte Ege kasabalarını geziyor, festival ve şenliklere katılıyoruz. Oğlum İzcilik faaliyetlerine başladı, küçük kızım da Çocuk Belediyesinin etkinliklerine katılıyor. Hepimiz gayet mutluyuz. Kısacası hayatımın son 3 senesine artık ben yön veriyorum, anı yaşamaya hayatı kaçırmamaya özen gösteriyorum. Yazınız biraz çenemi düşürdü, kusura bakmayın... Sevgilerimle...
YanıtlaSilBeğenmenize sevindim. Ben doğma büyüme buralıyım, doğdukları yerde ölenlerden olma yolundayım. Giritli bir aileden geliyorum, bildiğim epey bir Egeliyiz. Seferihisar huzurludur, bazen pazarına uğrarım. Hoşgeldiniz şehrimize, sıcaktır insanımız. Sabah hiç tanımadığınız biri size gülümseyerek selam veriyorsa İzmir'desiniz demektir. Her zaman beklerim, benim de biraz çenem düşüktür, severim konuşmayı. Teşekkürler..
Sil