Konuk Yazar-Eren Kocakaplan

Bugün bloğumda sevgili blogger arkadaşım Eren Kocakaplan'ın öyküsünü paylaşıyorum. Ben okumaktan keyif aldım, bloğuma konuk olduğu için çok teşekkür ediyorum.

ÇOCUKLUĞUM

Annem evde arkadaşıyla otururken ben de bahçede küçük kırmızı arabamla oynuyorum. Babamın kırmızı arabasına özenip aldırdım bu arabayı. Ama artık oyunlardan da sıkıldım. Araba sürmek istiyorum , sigara içmek istiyorum babam gibi. Sokakta tek başıma yürürken kimse bakmasın bana istiyorum. Birden ‘ne duruyorum’ diye sordum kendime. Ne duruyorum o zaman. Bu küçük bedenimden büyüyerek ayrılıyorum işte o zaman. Yirmi yaşımda sokaklardayım artık.

Babamın kırmızı arabasını sürmek benim oyuncak arabalardan biraz daha zormuş doğrusu. Cebimde sigaram var , cüzdanımda da ehliyetim. Annemin yaptığı gibi kahveyle içeceğim sigarayı. Sonra bir kahveci görüp çekiyorum arabayı önüne.

Ben umursamaz adımlarımla boş bir masaya doğru ilerlerken bir çift delici bakışlarla karşılaştım. Daha yirmisine yeni basmış güzel bir kız. Kafese kapatılmış yırtıcı bir kuş gibi baktı gözlerime. Yardım istiyordu sanki zindanından kurtarmam için. İçindeki ürkekliği hissettim. Sanki , sanki onu kurtarmamamdan korkuyordu. Yaşanmışlıklarını gördüm , üzüntülerini , hüzünlerini. Kim olsa korkardı yerinde. Hiçbir şeyin önemi kalmamış artık onun için. Güzelliğinin nasıl hırpalanabildiğini görmüş. Oysa ben böyle bir güzelliğe kayıtsız kalamazdım.

Kahvemden bir yudum aldıktan sonra sigaramı çıkardım cebimden. Annemle babamın içtiği marka. Bir an bir eksiklik hissettim. Nasıl yakacaktım ben bu sigarayı? Hiç dikkat etmemiştim sigarayı yakışlarına , hiç hayal etmemiştim sigarayı yakmamı. Bunun için yoktu çakmağım cebimde. Zaten masama küllük de koyulmamış. Kahvemi alıp güzel kızın masasına oturdum. Oturduktan sonra geldi aklıma izin istemem. Kekeledim biraz:

‘’ Şe şey masamda küllük yoktu da…’’

 Hafiften gülümsedi bana. Tıpkı sahilde yaptığım kumdan kaleyi yıkan dalga gibi gülümsedi. Ben her seferinde yeniden yapardım o kaleyi ve her seferinde o dalga gelip götürürdü askerlerimi. Bir savaştı bu. Yıkılan kulemin yerine yenisini yaptım. Çakmağını sormadan alıp yaktım sigaramı. Yıkılmasın istedim kumdan kulem. Yorulmuştum artık , hem annem de yoktu ortalıkta. Yorulunca kucağına alıp götürürdü beni.

 Sigaralarımızı karşılıklı , sessizce içerken babamı duyumsadım benliğimde. Çocukluğunun keyfini çıkar , daha dün çocuktum demişti bir keresinde. Oysa ben daha on dakika önce çocuktum. Şimdi ise yırtıcı bir kuşa gönlümü vermek üzereyim. Belki yavruları gibi alıp besleyecek , ömrünü verecek bana , büyütecek beni. Belki de parçalayıp atacak bir kenara. İşte o zaman bende ‘ daha dün çocuktum ‘ diyeceğim. Son kelime içime döküldüğümde babam gibi rahatlayacağım. Çünkü ben daha dün çocuktum.

 Son nefesimi alıp söndürdüm sigaramı. Güzel kıza ne kadar güzel olduğunu söyleyeceğim şimdi. Garip hissettim kendimi. Bilmediğim bir dünyada bilmediğim bir zamandayım sanki. Hem annem de yok ortalıkta. O ise biliyor her şeyi. Nasıl büyütülür bir kalp biliyor , nasıl hırpalanır bir güzellik biliyor. Birden yine babam geldi aklıma. O an cesaretlendim. Ne çıkardı parçalansa gönlüm? Daha dün çocuktum ben.

 Babamdan aldığım cesaretle ‘ çok güzelsin ‘ dedim. ‘ Geceleri gülümseyen yıldızlardan bile güzel. ‘ Yine gülümsedi bana , yine yıkıldı kumdan kulem. Sanki zafer kazanan asker gibi döndü , kaleme bakıp tekrar güldü. Bense yorulmuştum artık. Hem annem de yoktu ortalıkta. Ayağa kalktım , güle güle diyecektim. O benden önce davrandı konuşmak için.

 ‘’ Dalgaları engelleyemezsin , ama kaleni taştan örebilirsin.’’

 Arabaya bindim , eve döndüm. Bahçeye girdiğimde beş yaşlarında bir çocuk kırmızı arabasıyla oynuyordu. Başını okşadım. ‘ Tadını çıkar’ dedim. ‘ Ben daha dün çocuktum. ‘



Anahtar kelimeler : çocukluğum ,`çocuk , büyümek, kendi çocukluğum

Açıklama : Kendi çocukluğunla tanışmak

Profil : Memleketin verimli topraklarında , Adana’da yetiştim. Doktorluk yolundaki yolumu bu sene yarılamayı başardım. Hayatta algının gerçek olduğuna inanırım. 

Gerçek, her zaman gerçek değildir Gerçek bazen gerçek olmayandır. Gerçek olmayanın gerçeğin ta kendisi olduğunu anladığımız zaman hayat daha keyifli bir hale bürünür. Gerçek olmayanın peşinden koşmanız dileğiyle...

Eren Kocakaplan

Yorumlar

  1. Çok güzel bir öyküydü👌😊. Sana ve Eren e çok teşekkürler😊🤚

    YanıtlaSil
  2. Allah şansını yaver getirsin kardeş.Farklı yaşam hikayeleri beni hayata bağlıyor.İlham alıyorum...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umarım şansı açık olur, ben de beğenerek okudum. Teşekkürler..

      Sil
  3. muhteşem bir hikaye. paylaşım için teşekkürler :)

    YanıtlaSil
  4. Çok güzel... zaman çok hızlı bazen, özellikle büyürken.. özellikle son satırlar ve yazarın dileğine katılıyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zaman elimizden akıp giderken farkedemiyoruz, ancak geriye baktığımızda anlıyoruz kaybettiklerimizi.

      Sil
  5. Güzel bir öykü olmus 😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok güzel gerçekten. Eren Bey'in yüreğine sağlık.

      Sil
  6. Emeğine sağlık Eren Bey'in :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok başarılı gerçekten. Yazıyı okurken yazının içinde akıp gidiyorsunuz.

      Sil
  7. Çok güzeldi. Bende dün çocuktum :(

    YanıtlaSil
  8. Ne güzel bir anlatımı var hikayenin. Arkadaşımızın emeğine sağlık. Size de teşekkür ederiz bu güzel hikayeyi bizlerle paylaştığınız için. :)

    YanıtlaSil
  9. Ne kadar içten bir yazı olmuş. Çocukluğumuza bazen geri dönsek ne güzel olur.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ah keşke dönebilsek. Kısa bir zaman bile yeterli, teşekkürler..

      Sil
  10. bayıldım...ah çocukluğumuz masal gibi geldi geçti...acısıyla tatlısıyla...büyüdük ...kocaman olduk...şimdi çocuklarımız var...

    YanıtlaSil
  11. Güzel bir hikaye. Teşekkürler :)

    YanıtlaSil
  12. Annesinin etrafta olmayışını her satırda dile getirmesi üzdü biraz. Daha dün çocuktu, şimdi değil..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hüzünlü bir hikaye, haklısınız. Teşekkürler..

      Sil
  13. Ne kadar güzel, ne kadar içten. Bu güzel yazılarınızı devamını diliyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de sizin gibi düşünüyorum. Umarım yazmaya devam eder. Teşekkürler...

      Sil
  14. İlginç bir hikaye derin anlamlar barındırıyor.

    YanıtlaSil
  15. Eren arkadaşıma ve sana çok teşekkür ediyorum bu güzel hikaye icin
    Zaman gerçekten o kadar çabuk geçiyor ki daha dün gibi hatırlıyorum kızım olursa adini ne koysam diye düşünürken şimdi neredeyse torun sevecek yasa geldim 😀
    Zamanın her anını çok iyi değerlendirmek gerek boş yere kirmamak üzmemek dolu dolu yasayabildigimiz kadar mutlu yaşamaya çalışmalıyız diye düşünüyorum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öncelikle çok teşekkür ederim. Ne güzel demişsiniz, zamanın her anını çok iyi değerlendirmeliyiz.

      Sil
  16. Ah be çocukluk, güzel bir yazı teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler, Eren Bey çok güzel bir öykü yazmış.

      Sil
  17. Eren’e gelecek yasaminda basarilar diliyorum. Oyku iyi geldi sabah sabah gonlune saglik :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de aynı dileği paylaşıyorum. Teşekkürler..

      Sil
  18. Ne kadar özel bir yazı, tebrik ederim 😊😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eren Beyin güçlü bir kalemi var, teşekkürler..

      Sil
  19. Çok güzeldi. Geçenlerde arkadaşımla çocukluk üzerine konuşmuştuk, üzerine okumam da ayrı keyifli oldu :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne güzeldir çocukluk yılları, teşekkürler..

      Sil
  20. ne güzel bir anı olmuş..küçük bir roman okudum sanki..✔😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de okurken büyük keyif aldım, teşekkürler..

      Sil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar