Konuk Yazar-Mert

Bugün blogumda çok değerli bir konuğum var, oğlum Mert. Günümüzün gelişen  teknolojisinde yeni bir sanayi devriminin tam ortasındayız. Almanya insiyatifinde başlayan  Endüstri 4.0 ve Japonya'nın bir adım öteye geçme adına çalışmalarını hızlandırdığı, bazı çevrelerin Endüstri 5 adını taktığı yeni bir teknoloji dönemine girdik. Zaman zaman bazı platformlarda karşınıza çıktığına eminim bu yeni robot inisiyatifinin. Yakında bir yazımda uzun uzun anlatacağım endüstri devrimlerinin tarhsel gelişimini. Mert, hem teknolojik gelişmelere, hem de Japon anime kültürüne çok ilgili. Yazmayı da seviyor, tüm bunları birleştirerek yazılar yazıyor. Robotların dünyasına, teknolojik gelişmeden farklı yaşamsal bir bakışı var. Bu yazılarından birinin ilk bölümünü sayfamda konuk etmek istedim. Robot dünyasında, mühendisler şu gün karşılaştıkları haksız itibarsızlaştırma politikalarından kurtulup, iş dünyasında daha çok söz sahibi olacaklardır deyip sözü şimdiden geleceğin mühendis adaylarından birine bırakma zamanıdır diyorum. Umarım henüz yazı yazma keyfinin başında olan birinin hayal ürünü hikayesi hoşunuza gider.

İRİS’İN MASKESİ-1
Hikayemiz Dünya’nın milyonlarca ışık yılı uzağındaki gezegen olan Robotium’da başlıyor. Robotium sadece robotlardan oluşan yapay bir gezegen. Hikayemiz bu gezegenin sokaklarında dolaşan şakacı Yuki’yi takip ediyor. Yuki zayıf, zırhsız bir robottu. Türünün sonuydu ve ilkiydi. Sadece savaş döneminde yapılmış, barış için yapılan bir çocuk robot idi. 

Yuki bir gün her zamanki gibi etrafta dolaşıyor, insanların hayatını şakalarıyla zorlaştırıyordu. Ama son yaptığı şakadan sonra polis robot üniteleri peşinden koşmaya başlamıştı. Ama onun savunması yoktu. O yüzden tek yapabileceği şeyi yaptı, kaçtı. Vücudu savaşmak için değildi ama atletikti. Yeterince koştuktan sonra metal bir çit gördü. Çitin arkasında artık üretimi bırakmış eski fabrikalar vardı. Efsaneye göre bir zamanlar Admin tarafından yönetilmişti. Admin, liderin ve yapıcının yardımcısıydı. Tek ruhu olan robot. Ne yazık ki ihanet etmişti, çünkü onun merakı ve düşünebilme hakkı vardı. Savaştan sonra orada yok edilmişti. Bunu bilen Yuki çitin üzerinden atladı. Atletik yapıya sahip olamayan polisler ise durmak ve geriye çekilmek zorunda kaldılar. Yuki arkalarından güldü ve ilerlemeye başladı, fabrikalarının derinlerine. Fabrikalar kocamandı, eskiden milyonlarca robot yapıyorlardı. Etrafta metal parçaları ve robot cesetleri vardı. Adminium Savaşı’ndan sonra burası temizlenmemiş ve yasaklı bölge haline gelmişti. Gökyüzü hala fabrikalardan kalma dumanlarla kaplıydı. Yuki arada bir robot cesetleri inceleyip, markette satmak için yanına alıyordu. Bu tabii ki illegaldi ama parası çok azdı ve bu mezarlık onun için altın madeniydi. 






Yürümeye devam etti. Sonra durdu, bir ses duymuştu. Birisi vardı ve yürüyordu. Hemen bir hurdalığın arkasına saklandı ve başını azcık dışarı çıkararak izlemeye başladı. Bir robot vardı, yaşlıydı, ince idi ve dökülüyor gibiydi. Yüzünü kaplayan bir maske vardı. Maske mordu ve bir düz havuç şeklindeydi. Maskenin iki tane de kulağı vardı. İki kulağı da uzun ve baklava şeklindeydi. Kulakların içinde daha derine giden yine baklava şeklinde beyaz şekil vardı. Maskenin üzerinde çizilmiş bir büyük bir gülümseme ve gülermiş gibi gözüken gözler vardı. Maske, robotun yüzüne kafasının arkasında olan bir kravat ve kravatın üzerindeki papyon ile bağlıydı. Robot orta çağlardaki soytarıların giydiklerine benzer mor pabuçlar giyiyordu. Pabuçların altın sarı renkteydi. Elleri ise mor, parmaksız eldivenlerle kaplıydı. Robotun dış zırhı yoktu, sadece içindeki iskelet ile kalmıştı. Birkaç metal parçası ve kablosu kopmuştu. Bir an Yuki’nin yönüne yüzünü döndü. “Benden korkmana gerek yok çocuk” diye konuşmaya başladı “Ben sadece yaşlı bir maske satıcıyım” diye devam etti. Yuki korkarak dışarı çıktı. Robotlar teknik olarak korku hissetmiyordu. Bu sahte bir korkuydu. Bu sistem robotun ne zaman geri çekileceğini ayarlamak için vardı. Maskeci robot yere oturdu ve yanına oturmasını söyleyen bir el hareketi yaptı. Yuki yaklaştı ve oturdu. “Maskeler mi?” diye sordu Yuki, maskeleri severdi, en iyi şaka oyuncaklarıydı! Ama bu robotun giydiği maske farklıydı, tahtadan yapılmaydı oysaki Robotium tamamen metalden yapılmıştı. Demirden röntgenyuma kadar. Bu demekti ki bu robot uzaya gitmişti, bir zamanlar elit bir robot idi. “O maskeyi nereden buldun?” diye sordu. “WC-19584 gezegeninden, ama eğer daha basitçe konuşmak gerekirse Toprak yani Dünya’dan buldum.” dedi. 

Dünya’nın hikayesini duymuştu. Robotium’un ilk bulduğu çoklu biyomlu gezegendi. Tabii oraya gidilmeyeli milyarlarca yıl olmuştu. Robotium yöneticisine göre “Artık yeterince gelişmiş”lerdi. “Oraya ne zaman gittiniz” diye sordu Yuki. “Hmm en son gördüğümde insanlık daha yeni eşya yapıyordu! ateşi kontrol etmeyi öğreten bizdik be!” diye anlattı ve kahkaha attı. “Her neyse maskelere ilgi duyar mısın?” diye sordu. Yuki hızlıca başını salladı, heyecanlıydı. Maskeci ona bir maske uzattı. Maskenin üzerinde bir gülümseme, burun ve iki göz deliği vardı. Maskenin sol üstü parçalanmıştı. Maskenin iki tarafının üst kısmında boynuz vardı. Parçalanmış kısımdan boynuzun maskeye bağlandığı kısmı görebiliyordu. Diğer boynuzun ise yarısı vardı. Maskenin orta üstünde ise bir iğne vardı. Yuki hemen büyülendi ve yavaşça takmaya başladı. Maske yüzüne yaklaştıkça görüşü karardı, sanki yeşil gözlerinin üzerinde toz geliyormuş gibi. Yeterince yaklaştıktan sonra maskenin her tarafından kablolar çıktı ve Yuki’nin yüzünü sardı. Maske sertçe Yuki’nin yüzüne yapışırken, Yuki kurtulmaya çalışıyordu. Ama boşunaydı. Maske tamamen yüzüne geçti. Maskenin göz deliklerinden normalde yeşil olması gereken Yuki’nin gözleri yerine kırmızı bir renk çıkıyordu. “Merak etme çocuk bu maskenin gücünü ve potansiyelini bir gün anlayacaksın. Robotium sana da benim gibi yeterince acı verdi ve merak etme, intikam zamanı düşündüğünden yakın” dedi ve saatinin alarmını üç güne kurdu. “Ama artık benim gitme zamanım geldi” dedi ve yürümeye başladı. Yuki yerde can çekişiyor gibiydi. Dakikalar sonra ayağa kalktı. Güçlü hissediyordu. Ellerini sıktı ve Robotium’un merkezine doğru yolunu aldı.....


Tahmin edeceğiniz gibi yazının devamı da gelecektir. Kahvemi içerken gelecekte neler olacağını merak ediyorum. Robotlar yaşantımızı ne kadar değiştirecek, kontrol elimizden çıkıp, onlara geçerse neler olur. Bir çok cevap bekleyen soruların ortasındaki ben şu kafede,  teknolojiyi ve mühendisliği sevdiğimi hissediyorum.

Yorumlar

  1. Yoluna emin adımlarla devam ederse geleceğin Asimov'u olabilir. Türk yazarlar için büyük bir boşluğu doldurabilir.

    Tebrik ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yüreklendirici ve destekleyici yorumunuz için çok teşekkür ederiz. Mert için çok motive edici oldu.

      Sil
  2. Nasıl bir hayal gücüdür bu... Çok beğendim. Aslında Bilim Kurgu sevmezdim ama fikrim değişmeye başladı. Sevgili, akıllı oğlunuzu kutluyorum.Selamlarımla :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Değerli yorumunuz bizi çok mutlu etti. Çok teşekkürler, saygılarımızla..

      Sil
  3. Oooo çok güzel bir hikâye olacak gibi, keyifle okudum :)

    Yorum da yazabiliyorum , ne güzel :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de güzel olacağını düşünüyorum, merakla bekliyorum. İngilizce hikayeleri de var beyimizin. Yorum yapabiliyor olmanız beni çok mutlu ediyor, değerli yorumlarınızın yazılarıma olumlu katkıları olacaktır. Teşekkürler..

      Sil
  4. Bravo Mert :))) Devamını da istiyoruz :)

    YanıtlaSil
  5. Çok ilginç bilimkurgu bir öykü, oğlunuzu tebrik ediyorum. Yolu açık olsun.:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel yorumunuz ve ilginiz için çok teşekkür ederiz.

      Sil
  6. Ooo! Hayal gücü yüksek bir oğlunuz var,geleceğin Steven Spielberg'i..😊 İyi bir bilim kurgu yönetmeni yada okursa eğer iyi bir bilim adamı olabilir..Yolu açık olsun diyelim o zaman..Elinize sağlık..✔🙂

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yüreklendirici yorumunuz için çok teşekkür ederiz. Beğendiğinize çok sevindik.

      Sil
  7. Yürekten tebrik ediyorum. Yazmaya ilgi duyan gençleri çok ama çok seviyor ve takdir ediyorum. Mert'in devam etmesini diliyorum nitekim büyük başarılar ve gelecek böyle böyle güzelleşecek.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler. Daha önce İngilizce yazmayı tercih ediyordu. Dijital dünya ve robotlarla hep ilgiliydi. Bu konuda çalışması onu mutlu edecektir.

      Sil
  8. Kutluyorum Mert'i, yürekten. Kaç yaşında olduğunu söylememişsiniz gerçi ama lise talebisi için bile oldukça güzel bir yazı kaleme almış. Mayasında yazarlık kesinlikle var ve devam etmeli. Şu an bize bilim kurgu gibi geliyor bu yazdıkları belki ama yakın gelecekte gençlerin karşı karşıya kalabilecekleri şeyler sanki bunlar? "YAPAY ZEKÂ EFENDİMİZ Mİ YOKSA KÖLEMİZ Mİ OLACAK? adlı bir yazı paylaşmıştım, geçtiğimiz Şubat ayında. Mert bu yazımı olursa sevinirim. Ne şanslı ki onu yüreklendiren ve teşvik eden, hayal dünyasının kapılarını ardına kadar aralayan bir ebeveyne sahip. Yolu açık olsun. Selamlar :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler, evet Mert lise öğrencisi, 15 yaşında. Ben de Endüstri 4.0 ' a mesleğim gereği muhatap biri olarak yapay zekanın geleceği noktayı merak etmiyor değilim. Ülke olarak bu sanayi devrimini kaçırmamalıyız, aksi halde gelecekteki üretim koşullarında yer alamayacağız. Bu da ekonomik olarak bizi çok zor durumlarda bırakacaktır.

      Sil
  9. Ne detaylar düsünmüs tebrik ederim. Bence Mert yazmaya devam etsin 😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim, desteğiniz için. Bu yorumlar onu cesaretlendiriyor.

      Sil
  10. Çok takdir ettim.Yazan ve emek veren tüm gençler başımızın üstündedir.Bekliyoruz tabi devamını :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel yorum ve desteğiniz içi teşekkürler. Yüreklendirmek olumlu etkiliyor gençleri.

      Sil
  11. Filmler sağolsun, robotların dünyamızı ve bizi ele geçirecekleri korkusunu saldılar içimize :((
    Hayal gücü müthiş, emeğine sağlık oğlunuzun. Devamını bekliyorum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Önce filmlerle bilinçaltımıza işliyorlar, ardından teknolojik gelişmelerle geleceğe yön veriliyor. Yorumunuz mutlu etti, çok teşekkürler..

      Sil
  12. Muhteşem oğlunuzu kutluyorum. Devamını merak ettim, bekliyorum:) Ne güzel bir yeteneği var eline sağlık:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel yorumunuz için çok teşekkür ederiz.

      Sil
  13. hayırlı olsun diyoruz merte

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederiz, hayırlısı olur inşallah.

      Sil
  14. Güzel bir bilim kurgu olacağa benziyor ki benim şahsi alanım. Kitap olarak tüm bilim kurgu, fantastik kitapları okumuş sayılırım. Ve devamlıda yenilerini okuyorum. Giriş güzel ama hikayenin nasıl devam edeceği çok önemli. Bence roman içinde şuan zamanımda yapılması uzaylılara dayandırılan olaylarada yer versin. Mesela '' ateşide biz verdik '' gibi pramidlere, mayalara da gönderme yapabilir. Kitabı çıkarsa okumak isterim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bilim kurgu seven sizin yorumunuz bizim için çok değerli. Yorumlarınızın ve önerilerinizin özenle ve dikkatle eğileceğiz. Güzel yorum, destek ve katkınız için çok teşekkür ederiz.

      Sil
  15. Belki bir gün benim de oğlum büyüdüğünde konuk yazarım olur..Çokk hoş bir anı olur eminim...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle çok güzel bir duygu, inşallah size de yaşarsınız bu duyguyu.

      Sil
  16. Başarılar ıyı calısmalar konuk yazar sevgiler..

    YanıtlaSil
  17. I love your blog! It is so interesting and awesome!

    I want to offer you the mutual support of blogs :) Maybe you want to follow me through the GFC?
    Just let me know on my blog, and I will follow back!

    Have a nice day!


    xoxo, Nastya

    MY BLOG NASTYA DEUTSCH
    INSTAGRAM

    YanıtlaSil
  18. Devamını merakla bekliyorum..

    bu arada WC-19584 çok manidar olmuş.. hahaha.. özellikle
    WC kısmı.. doğru da hani yani..

    tebrik ediyorum Mert'i.. başta da belirttiğim gibi hikayenin devamını heyecanla bekliyorum..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de çok manidar buldum bu ismi. Günümüzün duyarsızlığı devam ederse geleceği ne güzel ima etmiş. Teşekkür ederiz.

      Sil
  19. sonradan aklıma geldi, ilk yorumumda yazamadım..
    biraz Isaac Asimov etkileri var gibi.. özellikle
    Asimov'un Erişilmez İmparatorluk romanını anımsattı..
    tekrardan başarılar oğlunuz Mert'e..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Asimov hiç okumadı, ben söyleyince ilgisini çekti, ilk fırsatta okuyacağını söyledi. İlgi ve yorumlarınız için teşekkürler....

      Sil
  20. Tebrik ederimyorum kardesimizi. Kalemi cok başarılı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederiz. Ben de öyle düşünüyorum.

      Sil
  21. Ne güzel bir misafir. Çok da gurur verici. Mert'e başarılar diliyorum ve devamını bekliyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet çok gururlandırıcı. Çok teşekkür ederiz..

      Sil
  22. Sevgili Mert bu Büşra ablan tam bir korku-gerilim-bilim kurgu türü aşığı.Nolur bu hikayenin devamını getir ve bende zevkle okumaya devam edeyim!Hayal gücüne,aklına,fikrine sağlık.
    Sevgiler😁❤️

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederiz, umarım bundan sonrakileri de keyifle okursunuz.

      Sil
  23. Gençler bu işi biliyor...

    YanıtlaSil
  24. Sevgili Mert,
    Muhtemelen yorum yazan bizlerin kimler olduğu hakkında bir fikrin yok. Ancak biz seni biliyor, tanıyor ve seviyoruz.
    Bu yorumu direkt olarak kıymetli arkadaşım olan Mehmet'e değil, onun biricik, canından çok sevdiği oğluna, sana yazmak istiyorum.
    İnsan en çok iç dünyasında yaşar. Gözle görünen, dışarı yansıttığımız bizden çok daha öte olan bizler, kendi zihnimizde yaşam buluruz en çok... Ve sen. Sanırım bunu çoğumuzdan güzel bir şekilde başarmışsın. Düşsel zekan, kurgulaman, öngörülerin... Okurken sanki 30-40 yaşında bir adamın satırlarını okuyorum hissine kapıldım... Senin güzel kalemine nacizane tavsiyem, önerim, yazmayı bırakma demek olur. Kalemin ağlar, kelimeler özler seni. Yaz sen, hep yaz. Bu ülkenin, insanlığın, bizlerin, tüm okurların senin gibi keskin zekası olan, güzel yüreği olan, çok güzel anne baba eğitimi almış gençlere ihtiyacı var. Seni sevgiyle öpüyor, seni böylesine harika bir birey yapan biricik anne ve babana selamlarımı iletiyorum...
    Sağlıcakla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beğenmene ve bu yüreklendirici güzel yorumuna çok sevindik. Mert yorumunu okurken çok mutlu oldu. Yakında kendi blog sayfasında yazıyor olacak. Kelimelerin dünyasında olmayı seviyor ve uzun süre terketmeyecek. Güzel sözlerin için çok teşekkürler..

      Sil
  25. Yaşlı robot nasıl bir robot öyle. Baklava, havuç falan 😀 Bu nasıl bir hayal dünyası. Mert kardeşim yazmaya devam 👍

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler, devam ediyor olacağız. Kendi sayfasını hazırlayacak.

      Sil
  26. Bilim kurgu ve fantastik tarzda yazılan romanlarımız o kadar az ki. Yine de bu konuda umutluyum çünkü zamane gençleri bu konuya eğilimli. Umarım oğlunuzda bu konuya olan ilgisini ileri seviyelere taşır. Başarı dileklerimle, selam ve sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederiz iyi dilekleriniz ve destekleyici yorumunuz için.

      Sil
  27. yuki ile robotun hikayesi sevimliymiş. yuki, bişiler yapacak herhaldeee :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sanırım bekliyorum ben de bir şeyler yapmasını.

      Sil
  28. Bilim kurgu ve ileri teknolojilere meraklı birisi olarak bu hikayeyi çok sevdim:) Mert'e söyleyin babası yazmaya devam etsin lütfen 😊çünkü bu bakış açısı ve hayal gücü O'nu hep güçlü tutacak ve başarılı olmasını sağlayacak.. Devamını bekliyorum hikayelerinin👏👏

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel yorumunuz, temennileriniz ve desteğiniz için çok teşekkür ederiz. Ben de Mert' in bu konuda daha da başarılı olacağına inanıyorum.

      Sil
  29. Harika! Tebrikler. Gerçekten müthiş bir hayalgücü. Sevgilerimi selamlarımı iletin lütfen

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim, ilettim selamınızı çok mutlu oldu saygılarını iletti size.

      Sil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar