Kasırgamız Çiğdem

Heyecanla beklediğimiz fırtınamız gelmedi. Oysa ona isim bile aramıştık. Ben bu arayışta en çok Çiğdem ismini beğenmiştim. İzmir'in kasırgasına da bu isim yakışırdı, Boyoz daha çok erkek ismini andırıyordu, kumru da fırtınanın heybetini hafifletirdi. Bir de kırbaç vardı en çok konuşulan, ama benim en az tuttuğum isimdi bu. Madem bizim misafirimiz olacaktı ismi de bize özel olmalıydı, değil mi?

İki gün önce iş dönüşü marketteyim, bir aile var önümde. Ailenin annesi kasırga geleceğini söylüyor eşine, makarna alalım diyor. Bu sayede markette çevresinde olan bitene ilgili olan ben de ilk kez kasırganın yaklaştığını duyuyorum bu vesileyle. Yahu kasırga açık denizde olmaz mı, ne işi var memleketimde diye düşünen ben merakımı yenemiyorum yine de, aileyi izlemeye devam ediyorum, ayıp olmasın diye izlediğimi de çaktırmıyorum. Çocuk fırsatı bulmuş kaçırır mı, çikolata, bisküvi derken, patlamış mısır bile atıyor sepete. Sanırım balkondan büyük ekran kasırga izlemeye niyetli. Ailenin babası içki reyonundan bir paket kutu bira alıyor. Eşine de, bu fazlaca alımı evde olacağız ya tüm gün keyif yaparız diyerek açıklıyor. Memleketimin insanı doğal afet ihtimalini keyif organizasyonuna çevirmiş bile. Anne makarna, pirinç derken çiğdem de atıyor sepete aile boyu. Kendimi zor tutuyorum bu siyahlar daha lezzetli dememek için. Ben de kendi sepetime kara şimşek yazandan atıyorum, sonuçta kasırga bize de geliyor, biz siyah olanı daha lezzetli buluyoruz.

Hanım pirinç al demişti, pilav yapacak herhalde. Tam reyona geldim, yaşlı bir teyze gözüm görmüyor evladım şu pirinç ne kadar dedi. Teyze sen kaç kişisin o iki kg dedim, teyze bana kasırga geliyor oğlum evde bulunsun dedi. Biz üç kişiyiz en az bir kg lık var diye onu almıştım, bırakıp ben de iki kg olandan mı alsam kararsızlığı içine düşüyorum. Eşimi arıyorum kasırga geliyormuş, ne alayım diyorum. Teyzem şeker de almış iki kg. Savaşa mı hazırlanıyoruz, anlam veremiyorum. Kendimi ne kadar tutsam da ekstra masraf yapıyorum biraz. Herkes yanılıyor olamaz.




Ertesi gün işyerinde de gündem maddesi bu kasırga. Artık çekiniyorum, aldı mı beni arabayı ne yapacağım endişesi. Sigortacıya kızıp kasko da yaptırmadım üstüne üstlük. Hele bir de İstanbul'da dolu sonrası araçların halini de görmüşlüğüm var ne yazıkki. Dolu o hale getirdiyse bizim kasırga ne yapar. Karar verdim, çok katlı otoparka koyacağım bizim kızı. Yeni ilgi konumuz rüzgarın hızı. Kimi saatte 150 km. diyor, kimi 120 km. Arkadaş ben bizim panjurları zorlayan geçmiş rüzgarların hızını bilmiyorum ki ne ile karşılaşacağımı bileyim. Hanım panjurları değiştirelim, hatta sökelim diyor da ben masraf olmasın diye topu taca atıyorum uzun bir süredir. Onun yapamadığını önce kasırga şimdi fırtına denen yapacak korkarım. Panjurları bağlayarak kurtulmayı planlıyorum, bu durumdan.

Saçlarımı kestireyim diyerek berberde alıyorum soluğu. Berber iyi ki geldin, yarın açmayacağım fırtına geliyor, evden çıkmayacağım diyor. Ardından abi senin kapalı otoparkın varsa benim aracı da koyalım mı diyor. Ben otoparka götüreceğim deyince tüm otoparkların dolduğunu öğreniyorum berberimden.  İnanamıyorum, traş bitince en yakındaki çok katlı otoparka gidiyorum yürüyerek. İki gün önce doldu diyor görevli, yahu ben iki gün önce daha olayı bile duymamıştım. Millet duyar duymaz koşmuş, yahu bende kasko yok durum önemli diyorum. Görevli bana acıyarak, kazandığı paradan çok keyifli olarak bakıyor yüzüme, üzgünüm diye ekliyor. Ne üzgünü adam göbek atacak, otopark sayısında -6 yazıyor. Fazladan alti araç bile almış otoparka. Keyifle gazete okuyor internette, üç günlük işini ayarlamış, boşa çıkmış. Eve geliyorum açık otoparkta korunaklı olan , üstü yüzde 80 tek kapalı yeri boş buluyorum. Son hız arabamı oraya park ediyorum. Bizim komşular park yerini kaptırmamak için minibüs, taksi falan kullanıyorlar. Hatta sadece park sorunu yaşamamak için kendini eve hapseden komşu bile tanıyorum. Bizim semtte park yeri bulmak çölde su bulmak kadar değerli ne yapsınlar. Çevresine bakıyorum, risk oluşturacak ağaç, tabela, saksı yok. İçim rahatlıyor, fırtına bekliyorum artık hazırım.

Tabii evde de ara ara uydudan çekilen fırtına görüntülerine bakıyoruz. Ailemizden insanların uzakta nerede, ne yaptıklarını tam olarak bilemeyen hatta ilgi alanına bile girmeyen bizler fırtınanın konumunu tam olarak izliyoruz ve şehrimize saat kaçta geleceğini tahminliyoruz.  Bu arada arkadaşımın babasının mesleği ile ilgili olduğu için ondan güncel bilgiler alıyoruz sürekli. Biz yurdum insanı kasırgayı Amerika' nın başına sık gelmesinden dolayı televizyondan bilirken şimdi kasırga modellerini tartışıyoruz. Senaryolar bir değil, iki değil, herkes bir model öne sürüyor. Kimse de tam olarak ne olacağını kestiremiyor, herkeste bir topu taca atma durumu var. İlerleyen zaman mıodeli değiştirirmiş, fırtına gelmese bile çok yağmur yağacakmış.




Erkenden uyandım, fırtına falan yok, dışarısı gayet sakin. Bırakın fırtınayı bir damla yağmur bile yok. Kahvemi içerken haberlere baktım bize gelmeyecekmiş. Havamız olacaktı oysa İstanbul' a karşı,  fırtınamız oldu diye. Kısmet değilmiş, saat akşamı buldu. Az yağmur dışında bir olay yok, elektrikler bile kesilmedi. Oysa şarjlı cihazlarımızın hepsini şarj etmiştik önlem olarak. Kasırga yerine Karagöz ile Hacivat seyrediyoruz ailece kara şimşek çeşidi çiğdem yiyerek. Yılbaşı alışverişi tarzına yönelen komşularımız ne yaptılar acaba. O kadar abur, cubur, en çok da evin küçüğüne yaramıştır herhalde. Hayaller ile gerçekler yine örtüşmüyor,

Yine de kahvem keyifli, fırtınadan bağımsız vazgeçilmezim.

Yorumlar

  1. Çok güzel olmuş, kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  2. Bu yazıyı tekrar tekrar okudum. Cidden çok güzel olmuş. Elinize sağlık.

    YanıtlaSil
  3. Çok güzel anlatmışsın vallahi Mehmet. Meğersem ne büyük maceralar yaşıyormuşsun da haberimiz yokmuş yav :))))))

    İyi yanından baksana hem arkadaşım, otoparkçı kadar sende kazandın, kayıp gibi dursa da en başta... Asıl kaybeden -6'yı vurduran halk olmuş hehe :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sorma valla, direkten döndük. Evet ya 3 günlük otopark parasından kurtuldum, hem de arabam gözümün önünde kaldı acil ihtiyaçlar için.

      Sil
  4. Neyse milli kasırgamız çok şükür teget geçti..😀Kasırganın yön değiştirmesi de çok ilginçti ama..Anlatımınıza bakılırsa,kasırga daha gelmeden adı bile yetti,millet telaşa kapılmaya başlamış hemen.. 😊 Bu arada yorumların uçmasına üzüldüm,🤔umarım sorun bir an önce çözülür..✔ Kolay gelsin.. 🙂

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çabuk etkilenen, tabiri mazur görün gaza gelen bir milletiz. Aslında bu da geçmiş yılların bize bıraktığı etki. Kolay değil, yokluklardan gelmiş bir milletiz. Yorum işi çözülür, tekrar google yaptığımda yorumlara ulaşabiliyorum. Her yorum önemli, buradakileri kaçırmayı daha fazla göze alamazdım, memnunum yeni durumdan. teşekkürler...

      Sil
  5. Bende de durum farklı değildi :))) Annem Akçaydaydı yazlıkta, sıkı sıkı tenbih ettim. Tüm bahçedekileri toplattım, Üstüne bir de camları kadına bantlattım (ne işe yarayacaksa), ama mantığım öyle dedi onda...
    Bir de kadına inanmadım , sanki beni sallamıyor gibiydi hahahaaa :) Fotolarını istedim... (Psikopatlara gel)
    Arabamı park edecek yer ben de bulamadım... Battaniye örteyim dedim ahahahaaa sonra bunun dolu olmadığını hatırladım allahtan :)))
    Gün geldi çattı, çamaşırlarımı yıkadım olmayan fırtınada püfür püfür kuruttum hahahaaa :))) Annem delirmiş gibi söylendi durdu telefonda...
    Şahane deği mi:))) Ne yapayım kasırga mı gördüm ben hayatımda hiç :)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sizde de durum bayağı neşeliymiş. Sorma battaniyeyi ben de düşündüm desem. Sonra battaniye kasırgada uça dedim, battaniye gidecek diye acıdım. Gelmiş geçmiş olsun diyelim.

      Sil
  6. İlk defa bir fırtına olasılığı doğmuştu ama korkup kaçtı ufuktan bizi görünce anlaşılan. Garibim fırtına bile anladı halimizi. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben bu ülkeye hiç bulaşmayayım, zaten yeterince fırtına var başlarında demiştir :))

      Sil
  7. Biz Ankara 'da bir şey hissetmedik ,sizin oralarda neler olmuş öyle:) ön hazırlıklar falan ..milletce çabuk gaza gelen bir yapımız var.
    Neyse teğet geçmesi en güzeli sanırsam😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ucuz atlattık, aslında biz macera hazırdık, kısmet değilmiş.

      Sil
  8. İstanbul'a havanız bir sonraki sefere kaldı tühhh :)))) Latife tabi..Ülke olarak tropikal iklim kuşağına doğru gidiyoruz sanırım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öyle oldu ne yazıkki, kıskanıyorlar bizi, yoksa İstanbul'un yaz aylarında İzmir'imize taşınması nasıl açıklanır. Sadece yaz da olsa yine iyi. Sürekli İstanbul'dan göç var izmir'e. İklimde degişim var.

      Sil
  9. çiğdem çekirdek film izlerken sen sevdiğim şeyy :)

    YanıtlaSil
  10. O hazırlıklar boşa gitmemiştir, güzel bir hafta sonu olmuştur :)))
    Neyi görmüş olduk:) Millet olarak kasırgaya da hazırız :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlginç anılar arasında yerini aldı bile hafta sonumuz. Kasırga bize alışmak istemedi :))

      Sil
  11. Gecmis olsun. Arabalari korumak önemli gercekten bizdeki dolular tenis topu kadar oluyor. Gecen yil komsunun catisina agac düstü neyse ki yasamadan kurtulmussunuz .

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İstanbul' da bir dolu felaketi yaşanmıştı geçtiğimiz dönemde, gerçekten hayatı çok olumsuz etkiledi. Tüm arabalar zarar gördü, biz ucuz atlattık, önlem her zaman için iyidir. Yorumunuz için teşekkür ederim.

      Sil
  12. Biz ülkecek severiz atraksiyonu :) Bir de nasıl bir yokluk korkusu varsa atalarımızdan gelen,bir türlü aşamadık.Gülümseyerek okudum,keyifli bir yazıydı :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gerçekten aşamıyoruz o korkuyu, her zaman hazırlık olmak gibi bir saplantı oluşturmuş bizde geçmişteki yokluklar..

      Sil
  13. Bir şey söylenmeye görsün. Hemen dedikodu gazetesi şeklinde kulaktan kulağa doldurmalar başlıyor. Biri bin ediyor ve milleti telaşlandırıyoruz. Millet olarak genel yapımız bu.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Abartmayı seviyoruz, geçmişten gelen bir davranış biçimi her olaya abartılı hazırlıklı olmak. Bu kez atlattık fırtınayı. Bakalım gelecekte neler olacak gündemimiz.

      Sil
  14. Biz de tam o sirada Türkiyedeydik ailemle. Erzincan'dan Izmir'e gececektik fakat halam "kizim kasirga geliyormus, pazar günü yola cikarsaniz pazartesi Izmir'e giremeyebilirsiniz" deyince bir gün fazladan Erzincan'da kalip dügün alisverisimizi de bir gün erteledik. Ne kasirga geldi, ne de biz Izmir'e girmekte zorluk cektik. Cigdem güzel isim olurdu.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir çoğumuzun günlük planlarında değişiklik bile yaptırdı gelemeyen fırtına, olsun iyi ki gelmedi. Güzel isim olurdu bence de, ben çok yakıştırdım.

      Sil
  15. Firtina icin bira stoklamak da guzelmiss :D kasirga icin ben de marmara bolgesinde olmama ragmen sık sık annemle iletişim kurdum aman agac altindan yurume aman direklere yaklasma diye 2 gun darladim kadini.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben arabayı bile ağaç altına bırakmamaya özen gösterdim desem :)) Kasırgamız gelmese de epey bir şaka konusu bıraktı bizlere.

      Sil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar