Kuş Ailesi

Gün boyu işyerinde koşuşturmanın tüm yorgunluğu ve sıcakların verdiği ezilmişlik duygusuyla eve döndüğüm akşamlardan biriydi yine. Biz İzmirliler için bir başkadır balkon sefası. Bu yüzden son yıllarda İstanbul' da sıklıkla şahit olduğum balkonsuz evlere anlam veremiyorum. Yeni yapılan apartmanlarda balkon ya hiç yok, ya da minimalize edilmiş. Bir İzmirli için ne ızdırap yarabbim. Çay nerde içilecek, çiğdem nerde yenilecek. Nasıl haberdar olunacak mahallenin değişen gündeminden. Velhasıl balkon önemli.

Yaz günlerinde eve gelir gelmez bir İzmirli önce klimayı açar, ardından balkona çıkar. Onu ilk gördüğümde ne yalan söyleyeyim biraz canım sıkıldı. Konum olarak ilçe merkezindeki Cumhuriyet Meydanı' na çok yakın oturuyoruz. Sahi ya Anadolu' nun her yerleşim biriminde ya cumhuriyet meydanı ya da caddesi vardır değil mi? Hatta küçük Anadolu şehirlerinin tek caddesidir, mecburiyet caddesi de denebilir o yerler için. Son yıllarda bizim meydanımızın da kalabalık misfirleri var, güvercinler. Ben küçükken güvercin görmeye Konak Meydanı' na giderdik. Konak Meydanı  meşhur saat kulesinin hemen yanındadır. Meydanda ayrıca Hasan Tahsin'in ilk kurşun anıtı da vardır. Çocukken kuşların arkasından koşar, yem atardım. Şimdi bu yapının benzeri Bornova Cumhuriyet Meydanı'nda da var.

Kuşlar sevimli sevimli olmasına, çocuklar da eğleniyor sözüm yok. Her gün belediye ekiplerinin temizlik yapıp meydanı sulaması da serinlik yaratıyor bir nebze. Yalnız dürüst olmak gerekirse yakın çevrede oturanlara yarattığı sıkıntılar da az değil. Öncelikle arabalarımızın boyaları ciddi zarar görüyor. Kuş pisliği çok asidik ve boyaya onarılmaz zararlar veriyor. Ya evler, balkonların pisliği önemli değil deseniz de, balkonda zaman geçirmek hayatının bir parçası olmuş insanları bu kirlilik zaman zaman bezdiriyor, üstelik sineklenmeye sebep olmaları büyük sıkıntı. Bizim evde panjur var, kuşlar yüzünden sıklıkla güneşin aydınlığına kapatıyoruz kendimizi aslında. En büyük sıkıntı da panjur bölmesinin üzerine saklanırlar da siz görmezseniz, hele de tatil için bir süre evinizde olmazsanız hayvanların mahsur kalma ve açlık riskleri. Ben her sabah balkon ve panjurları kontrol edip, ardından  panjurları kapatıp çıkıyorum evden, akşam gelince açıyorum.

O gün unutmuşum bu kapatma işini, tam da şimdi yüzleşme zamanı yapılan hatanın bedeli ile. Çiçeğimizi mahvetmişler ona da kabul, baktım hanımfendi saksıya kurulmuş, balkon perişan tabii. Kalkmasıyla yumurtayı gördüm, yaşamın mucizesi. Önce kızdık ama, bir o kadar da sevimli geldi bize. Rahat giriş çıkabilsinler diye, yumurtaya yakın kanadı açık bırakıyoruz artık. Ailemizin nüfusu arttı, bu kuş ailesinin de balkonumuza taşınmasıyla. Bir gün anne, bir gün baba oturuyor yumurtanın üstüne. Bazen ikisi birden geliyorlar. 




Bu arada davranış biçimlerini de gözlemleme fırsatı buluyorum. Anne biraz daha korumacı. Bize daha çok alıştı, bizi gördü mü hiç bozmuyor istifini. Annelik duygusu sanırım, yumurtaya karşı daha korumacı. Ayrılmak istemiyor yanından. Baba şimdilik konuk olduğunun farkında, anne gibi ev sahibi davranışı sergilemiyor, bizi görünce en azından kısa bir uçuş yapıp dönüyor. Anne çok nazlanarak yerinden kalksa da balkon demirine kadar olan kısa mesafeden bize ve yumurtaya bakıyor endişeli gözlerle. Sabah balkonu yıkayayım dedim, hanımefendi kıpırdamadı bile yerinden, balkonumuzu iyice sahiplendi.

Ben bu yazıyı yazarken yumurtalar iki adet olmuş. Ne ara yaptınız ikinciyi. Yirmi gün bekleyeceğiz yumurtanın yaşama dönmesini, sonra da anne-babanın yavrulara uçmayı öğretip, hep beraber gitmelerini. Sonra mı,  panjurları kapatmayı unutmayacağım.

Kahvemi huzur içinde ve birilerini rahatsız etmeden içebileceğim günleri bekliyorum. Malum, kuş ailesini rahatsız etmekten de çekiniyoruz bu aralar, balkonumuz onların mahrem alanı sanki. Umarım minikler sağlıkla merhaba der dünyaya.

Yorumlar

Popüler Yayınlar