MİM-Ben Bunu Yazmam

Mim Ben Bunu Yazmam!!!


Sevgili Melissa mimlemiş beni, zaman kaybetmeden bir an önce yazmak istedim. İşten gelir gelmez yemek yemeden oturdum bilgisayar başına, aman Allah'ım tıkandım sandım. Ne zormuş insanın kendini sorgulaması. Sevgili Derya gerçekten harika bir konu seçmişsin.  Bu güzel konuyu seçtiğin için sana, ardından beni mimleyen Melissa' ya çok teşekkür ederim.

Kendimi bildim bileli okumayı da, yazmayı da çok severim. İlkokuldayken öğretmenimin bana seçtiği meslek avukatlık iken, ben gittim mühendis oldum. Mühendis oldum da gazetecilik içimde bir yerlerde kaldı. Genel olarak insanlarla iletişimi çok severim. Hayatım boyunca "yabancılık çekmek" deyimine bir anlam veremedim. Bana yabancı olan bu deyimin yerini hep "kaynaşmak", "uyum sağlamak" aldı. Öğretmenimin tercihinden çok konuşkan olduğumu da anladığınızı tahmin ediyorum. Eşimin yönlendirmesi ve desteği ile blog dünyasına giriş yaptım. 


Neleri Severek Yazarım?

Hayata ve insan dair her şeyi severek yazarım. Benim için duygular çok önemli. Yazdığım yazılarda duygularımı karşı tarafa geçirmek isterim, okuduğum yazılarda da yazanın bana iyi gelmesini isterim. Duyguların yoğun olduğu yazılar yazıyorum. Geçenlerde kuzenimle sohbet ediyoruz. Çocuklarının internet fenomenlerine ilgisini duyduğumda muzipçe ben de fenomen sayılırım dedim. Cevabı ne yalan söyleyeyim yıktı beni, senin yazılarını sıkıcı buluyorlar dedi. Ben yine de duyguların dünyasını seviyorum.

Seyahat etmeyi seviyorum, fotoğraf konusunda çok yetenekli olmasam da farklı kültürleri yaşamayı ve yaşatmayı seviyorum. Gittiğim ülke ve şehirlerin kültürlerini öğrenmeye çalışırım, süre kısa bile olsa. Yazarken o anları tekrar tekrar yaşarım. Hafızama çektiğim fotoğraflar ile elimdekileri karşılaştırırım. O anlarda bir gerçeği çok net anlarım, benden fotoğrafçı olmaz ama çok iyi anı biriktirici olur.

Yemek konusunda ağız tadıma güvenirim. Hatta arkadaşlarım da bana güvenip telefonla yiyecekleri yemeği, içecekleri şarabı sorarlar. Farklı işletmelerde lezzetleri deneyimlemeye dikkat ederim. Seçici davranırım ve istediğim lezzeti yakalamak isterim. Bu konuda henüz yazmasam da arkadaşlarımdan  yazmam konusunda talep var. Tek çekincem kimseye haksızlık etmemek bu noktada. Ancak iyi bir işletme için önümüzdeki günlerde, reklam içermeyecek  bir yazı yazma planım var. Amacım işini severek yapan insanların bir nebze olsa da emeğine saygı duyulmasını sağlamak. 

Şiiri çok seviyorum, yazmak isterim ama sanırım yapabileceğimi düşünmüyorum. Hikaye yazmak niye olmasın diyeceğim bir konu. Ancak biraz zamana ihtiyacım olduğunu düşünüyorum. Ortak öykü yazma etkinliğine katılmayı istedim aslında, ama cesaret edemedim. İleride bu cesaretimi toplayabilirim umudundayım.

Yaşanmışlık olarak geride bıraktığım günlerimin hatırı sayılır kısmında futbol ile ilgilendim. Tribün sevdalısı olanlardanım. Sizleri çok sıkmayacağını bilsem spor, özellikle futbol yazarım. Ancak çok özel duygular hissettiren önemli anların yazıları dışında düşünmüyorum. İnşallah o güzel anları yaşarım da azcık bile olsa bu sevdamı da yansıtırım.


Neleri Yazmam?

Bir canlının sağlığını etkileyecek, uzmanlık gerektiren hiç bir konuda yazmam. Hayata dair bile olsa az bildiğim konulardan uzak dururum. Biliyor musunuz elektrikçiler elektrik akımından çarpılmaz. Çünkü gerçekten bilen elektrikle uğraşırken asfalyaları kapatır. İzmirliliğim tuttu yine, malum bizim farklı sözcüklerimiz var, sigorta demeliydim.  

Siyaset, çok ilgili olduğum ve konuşmayı sevdiğim bir konu. Bilgi birikimimin de fena olmadığını düşünüyorum. Tutarlı bir siyasi fikrim var, konuştuk mu saatlerce konuşurum. Ama yazmaktan uzak duracağım bir başka başlık. Toplumsal barışımızı kaybettiğimiz bu günlerde çevremdeki tanıdığım, tanımadığım insanları kırmak istemem. Bu konuda, toplum fertlerimizin  bilgi düzeyleri ne olursa olsun değişmeyen gerçek, dinlemeye olan tahammülsüzlük. 

Sanırım hiç kozmetik ürünleri, deterjan, makyaj malzemeleri de yazamayacağım. Bu konuda hiç ilgimin olmadığını söylemeye gerek yok sanırım.

Moda konusunda da,  her ne kadar geçmiş iş deneyimlerim arasında dünyaca ünlü bir moda şirketinde kısa sayılamayacak bir süre arge mühendisliği olsa da, hatta bir miktar teknik bilgiye sahip bile olsam yazmayacağım. Çünkü ilgi duyduğum bir konu değil. Bu günlük hayatta bir iş arkadaşımın kıyafetini eleştirmekten beni alıkoymuyor tabii, hatta bir iş arkadaşım da aynı sektörden gelme. Geçenlerde onunla televizyonda bir dizi oyuncusunun kıyafetini bile değerlendirdik :))). Yaptığımız işler bir süre sonra yaşamda üzerimize giydiğimiz elbiselere dönüşüyor. 

Kahvemden son yudumu almadan sizi mimliyorum Eda Demir, Sibella, Recep Hilmi Tufan. Yazarsanız keyifle okuruz, yazmasanız da canınız sağolsun.

Ve tabii ki bu mimi yazmak isteyen herkesi yazmaya davet ediyorum.  

Son olarak bu platformda olmak bana iyi geliyor.

Yorumlar

Popüler Yayınlar